Şerefli Kur'an'ın Türkçe Meali; Prof. Dr. İbrahim Esinler'in teviliyle...

(Tevbe) 9:83
Öyle ki eğer döndürdüyse seni Allah bir tayfaya719 onlardan; öyle ki izin talep ettiler sana çıkmak için; öyleyse de ki: "Asla çıkamazsınız benimle beraber ebediyen ve asla katledip/katledilmezsini720 benimle beraber bir düşmana (karşı); doğrusu sizler razı olmuştunuz oturmaya evvel kez; öyle ki oturun geri kalanlarla beraber."
-719-719Belirli bir işi yapmak için bir araya gelmiş olan grup. Askeri birlik, bir işi yapan işçiler vb.-720-720Yüce Allah Kur'an'da  her kelimeyi ve kavramı doğru yerde geçirerek biz kullarına takip edebilmemiz için işaretler koyar. 33:16 ayetinde de tam olarak  böyle bir işaret var. 33:16 ayetinde "De ki: "Asla menfaat sağlamaz sizlere firar eğer firar etseydiniz ölümden ya da katledilmekten/katletmekten; ve o zaman metalandırılmazsınız biraz dışında."" buyrulmuştur. Bu ayetten net olarak anlarız ki ölüm ile katledilmek/katledilmek aynı şey asla değildir. İki kelimeyi "veya", "ya da" anlamında olan "evi" ayracıyla ayırmıştır. 9:5 ayetinde de katletmenin/katledilmenin direkt olarak öldürmek/ölmek olmadığını anlarız. Katledilen müşrikler daha sonra tutsak edilecektir. Bu da bize ayrıca bir işarettir. Her katletme/katledilme illa ki ölümle sonuçlanmak zorunda değildir. Ancak ölümle de sonuçlanabilir.  
null
(Tevbe) 9:83

#

Kelime

Anlam

Arapça

Kök

1

fein

öyle ki eğer

فَإِنْ

-

2

raceake

döndürdüyse seni

رَجَعَكَ

رجع

3

llahu

Allah

اللَّهُ

-

4

ila

 

إِلَىٰ

-

5

taifetin

bir tayfaya

طَائِفَةٍ

طوف

6

minhum

onlardan

مِنْهُمْ

-

7

feste'zenuke

öyle ki izin talep ettiler sana

فَاسْتَأْذَنُوكَ

اذن

8

lilhuruci

çıkmak için

لِلْخُرُوجِ

خرج

9

fekul

öyle ki de ki

فَقُلْ

قول

10

len

asla

لَنْ

-

11

tehrucu

çıkamazsınız

تَخْرُجُوا

خرج

12

meiye

benimle beraber

مَعِيَ

-

13

ebeden

ebediyen

أَبَدًا

ابد

14

velen

ve asla

وَلَنْ

-

15

tukatilu

katledip/katledilemezsini

تُقَاتِلُوا

قتل

16

meiye

benimle beraber

مَعِيَ

-

17

aduvven

bir düşmana

عَدُوًّا

عدو

18

innekum

doğrusu sizler

إِنَّكُمْ

-

19

raditum

razı olmuştunuz

رَضِيتُمْ

رضو

20

bil-kuudi

oturmaya

بِالْقُعُودِ

قعد

21

evvele

evvel

أَوَّلَ

اول

22

merratin

kez

مَرَّةٍ

مرر

23

fek'udu

öyle ki oturun

فَاقْعُدُوا

قعد

24

mea

beraber

مَعَ

-

25

l-halifine

geri kalanlarla

الْخَالِفِينَ

خلف


1318|9|83|فَإِن رَّجَعَكَ ٱللَّهُ إِلَىٰ طَآئِفَةٍ مِّنْهُمْ فَٱسْتَـْٔذَنُوكَ لِلْخُرُوجِ فَقُل لَّن تَخْرُجُوا۟ مَعِىَ أَبَدًا وَلَن تُقَٰتِلُوا۟ مَعِىَ عَدُوًّا إِنَّكُمْ رَضِيتُم بِٱلْقُعُودِ أَوَّلَ مَرَّةٍ فَٱقْعُدُوا۟ مَعَ ٱلْخَٰلِفِينَ
83. Fe in receakallâhu ilâ tâifetin minhum feste’zenûke lil hurûci fe kul len tahrucû maiye ebeden ve len tukâtilû maiye aduvv(aduvven), innekumradîtum bil ku’ûdi evvele merretin fak’udû meal hâlifîn(hâlifîne).