Şerefli Kur'an'ın Türkçe Meali; Prof. Dr. İbrahim Esinler'in teviliyle...

(Tevbe) 9:54

Ve mâni olmuş/engel olmuş değildir onlara ki kabul edilir onlardan infakları6; ancak Allah'a ve O’nun resûlüne kâfirlik25 etmelerindendir; ve gelmezler salâta5; ve ancak onlar üşengeç/umursamaz; ve infak6 etmezler; ve ancak onlar kerhen/ istemeyerek.

-6-

6Affedilen, gönülden kopan, temiz ve güzel şeylerden ihtiyaç sahipleri için harcama.  

-25-

25Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.  

-5-

5Müminlerin belirli vakitlerde (sabah ve akşam) akılla/fikirle Kur’an okuması, Kur’an dersi yaparak Kur’an’ın peşinden koşması. Akşam salâtı (Güneş’in batmasıyla başlar ve havanın tam kararmasıyla biter) ve sabah salâtı (havanın halen tam karanlık olduğu son anlarda başlar ve Güneş’in doğuşuyla biter).

(Tevbe) 9:54

  # 

     Kelime    

    Anlam    

    Arapça    

 Kök 

1

ve ma

ve değildir

وَمَا

-

2

meneahum

mâni oldu/engel oldu onlara

مَنَعَهُمْ

منع

3

en

ki

أَنْ

-

4

tukbele

kabul edilir

تُقْبَلَ

قبل

5

minhum

onlardan

مِنْهُمْ

-

6

nefekatuhum

infakları

نَفَقَاتُهُمْ

نفق

7

illa

ancak

إِلَّا

-

8

ennehum

onların

أَنَّهُمْ

-

9

keferu

kâfirlik ettiler

كَفَرُوا

كفر

10

billahi

Allah'a

بِاللَّهِ

-

11

ve birasulihi

ve resulüne/elçisine O’nun

وَبِرَسُولِهِ

رسل

12

ve la

ve

وَلَا

-

13

ye'tune

gelmezler

يَأْتُونَ

اتي

14

s-salate

salata

الصَّلَاةَ

صلو

15

illa

dışında

إِلَّا

-

16

vehum

ve onlar

وَهُمْ

-

17

kusala

üşengeç/umursamaz

كُسَالَىٰ

كسل

18

ve la

ve

وَلَا

-

19

yunfikune

infak etmezler

يُنْفِقُونَ

نفق

20

illa

dışında

إِلَّا

-

21

vehum

ve onlar

وَهُمْ

-

22

karihune

kerhen/ istemeye istemeye

كَارِهُونَ

كره

1289|9|54|وَمَا مَنَعَهُمْ أَن تُقْبَلَ مِنْهُمْ نَفَقَٰتُهُمْ إِلَّآ أَنَّهُمْ كَفَرُوا۟ بِٱللَّهِ وَبِرَسُولِهِۦ وَلَا يَأْتُونَ ٱلصَّلَوٰةَ إِلَّا وَهُمْ كُسَالَىٰ وَلَا يُنفِقُونَ إِلَّا وَهُمْ كَٰرِهُونَ
54. Ve mâ meneahum en tukbele minhum nefekâtuhum illâ ennehum keferû billâhi ve bi resûlihî ve lâ ye’tûnes salâte illâ ve humkusâlâ ve lâ yunfikûne illâ ve hum kârihûn(kârihûne).