Şerefli Kur'an'ın Türkçe Meali; Prof. Dr. İbrahim Esinler'in teviliyle...

(Tevbe) 9:13
Katletmez720 misiniz bir kavmi/toplumu754 (ki) bozdular yeminlerini; ve yeltendiler ihraca/çıkarmaya resûlü418*; ve onlar başlattılar sizlere evvel kere**; haşyet53 mi duyarsınız onlara? Öyle ki Allah’a daha haktır ki haşyet53 duyarsınız O’na; eğer olduysanız müminler27.
-720-720Yüce Allah Kur'an'da  her kelimeyi ve kavramı doğru yerde geçirerek biz kullarına takip edebilmemiz için işaretler koyar. 33:16 ayetinde de tam olarak  böyle bir işaret var. 33:16 ayetinde "De ki: "Asla menfaat sağlamaz sizlere firar eğer firar etseydiniz ölümden ya da katledilmekten/katletmekten; ve o zaman metalandırılmazsınız biraz dışında."" buyrulmuştur. Bu ayetten net olarak anlarız ki ölüm ile katledilmek/katledilmek aynı şey asla değildir. İki kelimeyi "veya", "ya da" anlamında olan "evi" ayracıyla ayırmıştır. 9:5 ayetinde de katletmenin/katledilmenin direkt olarak öldürmek/ölmek olmadığını anlarız. Katledilen müşrikler daha sonra tutsak edilecektir. Bu da bize ayrıca bir işarettir. Her katletme/katledilme illa ki ölümle sonuçlanmak zorunda değildir. Ancak ölümle de sonuçlanabilir.  -754-

754Kur'an'ı savaşa, katletmeye/katledilmeye yönlendiren olarak göstermeye çalışanların yatacak yeri yoktur. Şerefli Kur'an'ın tek bir kelimesinde bile savaş özendirilmez, iyi bir şeymiş gibi asla gösterilmez. Ancak şartlar oluştuğunda savaştan geri durulmaması da emredilir. 9:13 ayetinden anlarız ki yapılan antlaşmalara uymayan, antlaşmaları bozan, insanları yurtlarından çıkaran hatta savaşı ilk başlatmış olanlara karşı savaşmak da emredilmiştir.


-418-418Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.  -53-

53Huşu. Derin saygıdan yüreğin ürpermesi. Bir şeyin heybet ve cazibesine karşı alçalma. Alçak gönüllülük.

-27-

27İtimat eden/emin olan. Yüce Allah'ın varlığına O'nun evren kitabını okuyarak delillerle tanık/şahit olan. Kur'an'ın ilâhi olduğuna kanıtlarla kanaat getirmek ve Kur'an'a itimat etmek/güvenmek.   

*Resûl Muhammed.

**Katletmeyi ilk kez onlar başlatmışken. 

null
(Tevbe) 9:13

#

Kelime

Anlam

Arapça

Kök

1

ela

 

أَلَا

-

2

tukatilune

katletmez misiniz

تُقَاتِلُونَ

قتل

3

kavmen

bir kavmi/toplumu (ki)

قَوْمًا

قوم

4

nekesu

bozdular

نَكَثُوا

نكث

5

eymanehum

yeminlerini

أَيْمَانَهُمْ

يمن

6

ve hemmu

ve yeltendiler

وَهَمُّوا

همم

7

biihraci

ihraca

بِإِخْرَاجِ

خرج

8

r-rasuli

resûlü

الرَّسُولِ

رسل

9

ve hum

ve onlar

وَهُمْ

-

10

bede'ukum

başlattılar sizlere

بَدَءُوكُمْ

بدا

11

evvele

evvel

أَوَّلَ

اول

12

merratin

kere

مَرَّةٍ

مرر

13

etehşevnehum

haşyet mi duyarsınız onlara

أَتَخْشَوْنَهُمْ

خشي

14

fallahu

öyle ki Allah’a

فَاللَّهُ

-

15

ehakku

daha haktır

أَحَقُّ

حقق

16

en

ki

أَنْ

-

17

tehşevhu

haşyet duyarsınız O’na

تَخْشَوْهُ

خشي

18

in

eğer

إِنْ

-

19

kuntum

olduysanız

كُنْتُمْ

كون

20

mu'minine

müminler

مُؤْمِنِينَ

امن


1248|9|13|أَلَا تُقَٰتِلُونَ قَوْمًا نَّكَثُوٓا۟ أَيْمَٰنَهُمْ وَهَمُّوا۟ بِإِخْرَاجِ ٱلرَّسُولِ وَهُم بَدَءُوكُمْ أَوَّلَ مَرَّةٍ أَتَخْشَوْنَهُمْ فَٱللَّهُ أَحَقُّ أَن تَخْشَوْهُ إِن كُنتُم مُّؤْمِنِينَ
13. E lâ tukâtilûne kavmen nekesû eymânehum ve hemmû bi ihrâcir resûli ve hum bedeûkum evvele merreh(merretin), e tahşevnehum, fallâhu ehakku en tahşevhu in kuntum mu’minîn(mu’minîne).