Şerefli Kur'an'ın Türkçe Meali; Prof. Dr. İbrahim Esinler'in teviliyle...

(Enfâl) 8:50
Şayet görsen melekleri522 vefat621 ettirirken kâfirlik25 etmiş kimseleri; darbederler yüzlerine onların ve arkalarına onların: ve "Tadın yakan azabı".
-522-

522Ölümün hemen öncesi bilinci beyinden ayıran şerefli elçiler. Kendilerine verilen görevleri eksiksiz yaparlar. Ölüm melekleridirler. Kur'an'dan anlarız ki vefat eden kimse bu meleklerle konuşmaktadır. Cibrîl benzeri şerefli elçiler olan bu melekler evrenin bir üst boyunda bulunurlar. Evrenin her noktasına ve anına/zamanına kendilerine verilen görevi gerçekleştirmek için ulaşabilirler.  

-621-

621Vefat ölümden farklıdır. Bilincin aktif olduğu beynin korteks kısmının işlevlerinin talamus tarafından devreden çıkarılmasıdır. İlkel işlevler devam eder. Soluma, kalp atışı vb. Yüce Allah uykunun bir vefat olduğunu bizlere bildirmiştir. Ölüm gerçekleşmeden önce mutlaka vefat gerçekleşir. Her vefat ölümle sonlanmaz. Yüce Allah yolunda katledilenlerin ve müminlerin ölmeden vefat ettirildiği Kur'an'ımızda bizlere bildirilmiştir. Resûl Îsâ'nın da vefat ettirildiği ancak ölmediği ortadadır. Bu kimseler Rableri indinde rızıklandırılırlar.  

6:60 ayetinde "...sonra diriltir sizleri orada.." buyrulmuştur. Orada kelimesi yeri/arzı/yeryüzünü işaret eder. Anlaşılır ki uykudaki vefat sürecinde bilincin kaybolmasını ve geri yüklenmesini sağlayan talamus bölgesi kuantum seviyesinde yeri de kapsayan evrenle direkt olarak ilişkilidir.  

-25-

25Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.  

null
(Enfâl) 8:50

#

Kelime

Anlam

Arapça

Kök

1

velev

şayet

وَلَوْ

-

2

tera

görsen

تَرَىٰ

راي

3

iz

 

إِذْ

-

4

yeteveffa

vefat ettirirken

يَتَوَفَّى

وفي

5

ellezine

kimseleri

الَّذِينَ

-

6

keferu

kâfirlik etmiş

كَفَرُوا

كفر

7

l-melaiketu

melekler

الْمَلَائِكَةُ

ملك

8

yedribune

darbederler

يَضْرِبُونَ

ضرب

9

vucuhehum

yüzlerine

وُجُوهَهُمْ

وجه

10

ve edbarahum

ve arkalarına

وَأَدْبَارَهُمْ

دبر

11

vezuku

ve tadın

وَذُوقُوا

ذوق

12

azabe

azabı

عَذَابَ

عذب

13

l-hariki

yakan

الْحَرِيقِ

حرق


1210|8|50|وَلَوْ تَرَىٰٓ إِذْ يَتَوَفَّى ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ ٱلْمَلَٰٓئِكَةُ يَضْرِبُونَ وُجُوهَهُمْ وَأَدْبَٰرَهُمْ وَذُوقُوا۟ عَذَابَ ٱلْحَرِيقِ
50. Ve lev terâ iz yeteveffellezîne keferûl melâiketu yadrıbûne vucûhehum ve edbârehum, ve zûkû azâbel harîk(harîkı).