Şerefli Kur'an'ın Türkçe Meali; Prof. Dr. İbrahim Esinler'in teviliyle...

(A'râf) 7:85
Ve Medyen'e kardeşleri Şuayb'i; dedi: "Ey kavmim/toplumum! Kulluk46 edin Allah'a; yoktur sizlere hiçbir ilâh74 O'ndan başka; muhakkak geldi sizlere bir beyanat620 Rabbinizden4; öyle ki tamamlayın ölçüyü650 ve mizanı650; ve eksiltmeyin insanların eşyalarını; fesat265 çıkarmayın yerde onun ıslahı360 sonrasında; işte sizleredir; bir hayırdır sizlere; eğer olduysanız müminler27."
-46-

46Köle olmak/dini hüküm koyucu olarak sadece Yüce Allah'ı bilmek. Sadece O'na tapınmak. O'nun astından ilahlar edinmemek. Yüce Allah'ın kelamı olan sadece Kur'an'ın hükümlerine tabi olmak.  

-74-

74Tanrı. Tektir; dengi/eşiti ve benzeri yoktur. Ne doğmuştur ne de doğurulmuştur. Gücünü, varlığını bizzat kendisinden alır ve sonsuz bir şekilde devam ettirir. Ebedi ve ezeli olandır; hiçbir yıkıma uğramadan, değişmeden, zayıflamadan, eksilmeden, sonsuz şekilde gücünü kuvvetini koruyandır. Kendisinden başka her şeyin O’na muhtaç olduğudur, hiçbir şeye bağlı olmadan hükmedendir. En yüce sıfatların sahibi olup dilediğinde tecelli ettirendir.

-620-

620Gizli saklı olmadan açıkça deklere edilmiş, apaçık bildirilmiş, belli edilmiş, apaçık ifade edilmiş.

-4-

4Efendi, komuta eden.

-650-650Mizan tartı/terazi demektir. Sadece fiziksel tartıları değil beyinde gerçekleşen her türlü tartıyı da işaret eder. Beyinde kurulan tartıda/terazide her zaman eşitlik gözetilmelidir. Ölçü de eşitlikle yapılmalıdır. Yine beyinde yapılan her türlü ölçme, değerini belirleme işlemi eşitlikle yapılmalıdır.    -265-

265Hak/gerçek olmadığı halde yalanla, yanlışla, hileyle, aldatmayla, manipülasyonla, yanlış yönlendirmeyle kargaşaya, karışıklığa neden olmak.

-360-360İyileştirme, düzeltme.-27-

27İtimat eden/emin olan. Yüce Allah'ın varlığına O'nun evren kitabını okuyarak delillerle tanık/şahit olan. Kur'an'ın ilâhi olduğuna kanıtlarla kanaat getirmek ve Kur'an'a itimat etmek/güvenmek.   

null
(A'râf) 7:85

#

Kelime

Anlam

Arapça

Kök

1

ve ila

ve

وَإِلَىٰ

-

2

medyene

Medyen'e

مَدْيَنَ

-

3

ehahum

kardeşleri

أَخَاهُمْ

اخو

4

şuayben

Şuayb'i

شُعَيْبًا

-

5

kale

dedi

قَالَ

قول

6

ya kavmi

ey kavmim/toplumum

يَا قَوْمِ

قوم

7

a'budu

kulluk edin

اعْبُدُوا

عبد

8

llahe

Allah'a

اللَّهَ

-

9

ma

yoktur

مَا

-

10

lekum

sizlere

لَكُمْ

-

11

min

hiçbir

مِنْ

-

12

ilahin

ilâh

إِلَٰهٍ

اله

13

gayruhu

O'ndan başka

غَيْرُهُ

غير

14

kad

muhakkak

قَدْ

-

15

ca'etkum

geldi sizlere

جَاءَتْكُمْ

جيا

16

beyyinetun

bir beyanat

بَيِّنَةٌ

بين

17

min

 

مِنْ

-

18

rabbikum

Rabbinizden

رَبِّكُمْ

ربب

19

feevfu

öyle ki tamamlayın

فَأَوْفُوا

وفي

20

l-keyle

ölçüyü

الْكَيْلَ

كيل

21

velmizane

ve mizanı

وَالْمِيزَانَ

وزن

22

ve la

ve

وَلَا

-

23

tebhasu

eksiltmeyin

تَبْخَسُوا

بخس

24

n-nase

insanların

النَّاسَ

نوس

25

eşya'ehum

eşyalarını

أَشْيَاءَهُمْ

شيا

26

ve la

 

وَلَا

-

27

tufsidu

fesat çıkarmayın

تُفْسِدُوا

فسد

28

fi

 

فِي

-

29

l-erdi

yerde

الْأَرْضِ

ارض

30

bea'de

sonrasında

بَعْدَ

بعد

31

islahiha

ıslahı onun

إِصْلَاحِهَا

صلح

32

zalikum

işte sizlersiniz

ذَٰلِكُمْ

-

33

hayrun

bir hayır

خَيْرٌ

خير

34

lekum

sizlere

لَكُمْ

-

35

in

eğer

إِنْ

-

36

kuntum

olduysanız

كُنْتُمْ

كون

37

mu'minine

müminler

مُؤْمِنِينَ

امن


1039|7|85|وَإِلَىٰ مَدْيَنَ أَخَاهُمْ شُعَيْبًا قَالَ يَٰقَوْمِ ٱعْبُدُوا۟ ٱللَّهَ مَا لَكُم مِّنْ إِلَٰهٍ غَيْرُهُۥ قَدْ جَآءَتْكُم بَيِّنَةٌ مِّن رَّبِّكُمْ فَأَوْفُوا۟ ٱلْكَيْلَ وَٱلْمِيزَانَ وَلَا تَبْخَسُوا۟ ٱلنَّاسَ أَشْيَآءَهُمْ وَلَا تُفْسِدُوا۟ فِى ٱلْأَرْضِ بَعْدَ إِصْلَٰحِهَا ذَٰلِكُمْ خَيْرٌ لَّكُمْ إِن كُنتُم مُّؤْمِنِينَ
85. Ve ilâ medyene ehâhum şuaybâ kâle yâ kavmi’budûllâhe mâ lekum min ilâhin gayruhu kad câetkum beyyinetun min rabbikum fe evfûl keyle vel mîzâne ve lâ tebhasûn nâse eşyâehum ve lâ tufsidû fîl ardı ba’de ıslahıhâ zâlikum hayrun lekum in kuntum mu’minîn(mu’minîne).