Şerefli Kur'an'ın Türkçe Meali; Prof. Dr. İbrahim Esinler'in teviliyle...

(A'râf) 7:47
Çevirdikleri zaman bakışlarını* karşılaştırmaya ateş** ashâbına194 (doğru); dediler: "Rabbimiz4! Yapma*** bizleri zalim257 kavimle/toplulukla birlikte."
-194-

194Yoldaş; aynı yolda/amaçta yol alanlar, aynı mekanda ve zamanda kaderleri ortak olanlar. 

-4-

4Efendi, komuta eden.

-257-

257Zulmeden, acımasız ve haksız davranan. En büyük zulüm Yüce Allah'a ortak koşmaktır; şirk günahını işlemektir. Yüce Allah'ın asla yetki vermediği şeyleri dinde hüküm koyucu edinmektir. En büyük zulüm resullerin deklere ettiği, beyan ettiği, okuduğu kutsal kitapları terk etmektir. Kutsal kitaplar haricinde tamamı zan olan talmud gibi, söylenti/hadis kitapları gibi kitaplara tabi olmaktır. 

*A'râfı karşıdan gören, kendileri de oraya gidecek olan, arkalarında olan ancak henüz a'râfı görmeyen kimseleri gördükleriyle müjdeleyen kimseler.

**Cehenneme girmek için bekleşen kimseleri.

***Anlarız ki bu kimseler zaten cennete gideceklerdir. Ancak cehennem ashâbının durumunu görünce Rabblerine seslenmişlerdir.   

(A'râf) 7:47

#

Kelime

Anlam

Arapça

Kök

1

ve iza

zaman

وَإِذَا

-

2

surifet

çevirdikleri

صُرِفَتْ

صرف

3

ebsaruhum

bakışlarını

أَبْصَارُهُمْ

بصر

4

tilka'e

karşılaşmaya

تِلْقَاءَ

لقي

5

eshabi

ashâbına

أَصْحَابِ

صحب

6

n-nari

ateş

النَّارِ

نور

7

kalu

dediler

قَالُوا

قول

8

rabbena

Rabbimiz

رَبَّنَا

ربب

9

la

 

لَا

-

10

tec'alna

yapma bizleri

تَجْعَلْنَا

جعل

11

mea

birlikte

مَعَ

-

12

l-kavmi

kavimle

الْقَوْمِ

قوم

13

z-zalimine

zalim

الظَّالِمِينَ

ظلم


1001|7|47|وَإِذَا صُرِفَتْ أَبْصَٰرُهُمْ تِلْقَآءَ أَصْحَٰبِ ٱلنَّارِ قَالُوا۟ رَبَّنَا لَا تَجْعَلْنَا مَعَ ٱلْقَوْمِ ٱلظَّٰلِمِينَ
47. Ve izâ surifet ebsâruhum tilkâe ashâbin nâri kâlû rabbenâ lâ tec’alnâ mealkavmiz zâlimîn(zâlimîne).