Şerefli Kur'an'ın Türkçe Meali; Prof. Dr. İbrahim Esinler'in teviliyle...

(A'râf) 7:27

Ey âdemoğulları! Baştan çıkarmasın sizi şeytân29; çıkardığı gibi ebeveynlerinizi cennetten; soyarak ikisinden elbiselerini; göstermek için ikisine ayıp olan cinsel organ bölgelerini; doğrusu o (şeytan) görür sizleri; o ve kabilesi onun; yerden (ki) görmezsiniz onları; doğrusu biz; yaptık şeytanları29 evliya/veliler28; kimseler için; iman47 etmezler.

-29-

29Saptıran, bozan, uzaklaştıran her şey için kullanılan bir kavramdır. En büyük şeytân İblîs'tir. Onun soyları olan, paralel evrenden kalp ve beyin hücrelerimize kuantum seviyesinde fısıldayarak insanları saptıran cinler de bir şeytândır. İnsanlardan bir kimse de şeytân olabilir. Haktan/gerçekten saptırmışsa; doğru olanı bozmuşsa, doğrudan uzaklaştırmışsa o şey Kur'an'a göre şeytândır. Kur'an'dan saptıran, Kur'an'ı anlamını bozan söylenti/hadis kitapları da birer şeytândır. Güneş'ten çıkan kozmik parçacıklar da DNA gibi organik molekülleri bozduğu için Rabbimiz tarafından şeytanlar olarak tanımlanmıştır. Bu nedenle geçtiği ayete göre anlam verilmelidir.

-28-

28Koruyan, himaye eden yakın arkadaş. Çoğulu evliyadır.

-47-

47Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.


(A'râf) 7:27

  # 

     Kelime    

    Anlam    

    Arapça    

 Kök 

1

ya beni

ey oğulları

يَابَنِي

بني

2

ademe

âdem

ادَمَ

-

3

la

لَا

-

4

yeftinennekumu

baştan çıkarmasın sizi

يَفْتِنَنَّكُمُ

فتن

5

ş-şeytanu

şeytan

الشَّيْطَانُ

شطن

6

kema

gibi

كَمَا

-

7

ehrace

çıkardığı

أَخْرَجَ

خرج

8

ebeveykum

ebeveynlerinizi

أَبَوَيْكُمْ

ابو

9

mine

-ten

مِنَ

-

10

l-cenneti

cennet-

الْجَنَّةِ

جنن

11

yenziu

soyarak

يَنْزِعُ

نزع

12

anhuma

ikisinden

عَنْهُمَا

-

13

libasehuma

elbiselerini

لِبَاسَهُمَا

لبس

14

liyuriyehuma

göstermek için ikisine

لِيُرِيَهُمَا

راي

15

sev'atihima

ayıp olan cinsel organ bölgelerini

سَوْاتِهِمَا

سوا

16

innehu

doğrusu o (şeytan)

إِنَّهُ

-

17

yerakum

görür sizleri

يَرَاكُمْ

راي

18

huve

o

هُوَ

-

19

ve kabiluhu

ve kabilesi onun

وَقَبِيلُهُ

قبل

20

min

مِنْ

-

21

haysu

yerden (ki)

حَيْثُ

حيث

22

la

لَا

-

23

teravnehum

göremezsiniz onları

تَرَوْنَهُمْ

راي

24

inna

doğrusu biz

إِنَّا

-

25

cealna

yaptık

جَعَلْنَا

جعل

26

ş-şeyatine

şeytanları

الشَّيَاطِينَ

شطن

27

evliya'e

evliya/veliler

أَوْلِيَاءَ

ولي

28

lillezine

kimseler için

لِلَّذِينَ

-

29

la

لَا

-

30

yu'minune

iman etmezler

يُؤْمِنُونَ

امن

981|7|27|يَٰبَنِىٓ ءَادَمَ لَا يَفْتِنَنَّكُمُ ٱلشَّيْطَٰنُ كَمَآ أَخْرَجَ أَبَوَيْكُم مِّنَ ٱلْجَنَّةِ يَنزِعُ عَنْهُمَا لِبَاسَهُمَا لِيُرِيَهُمَا سَوْءَٰتِهِمَآ إِنَّهُۥ يَرَىٰكُمْ هُوَ وَقَبِيلُهُۥ مِنْ حَيْثُ لَا تَرَوْنَهُمْ إِنَّا جَعَلْنَا ٱلشَّيَٰطِينَ أَوْلِيَآءَ لِلَّذِينَ لَا يُؤْمِنُونَ
27. Yâ benî âdeme lâ yeftinennekumuş şeytânu kemâ ahrece ebeveykum minel cenneti yenziu anhumâ libâsehumâ li yuriyehumâ sev’âtihimâ innehu yerâkum huve ve kabîluhu min haysu lâ terevnehum innâ cealneş şeyâtîne evliyâe lillezîne lâ yu’minûn(yu’minûne).