Şerefli Kur'an'ın Türkçe Meali; Prof. Dr. İbrahim Esinler'in teviliyle...

(A'râf) 7:22

Öyle ki kılavuzluk/delalet etti* ikisine** kandırmayla/aldatmayla; öyle ki ne zaman tattı ikisi ağacı; göründü ikisine çirkin yerleri; ve hemen başladı ikisi ilmikleyip/bağlayıp örtmeye üzerlerine cennet yapraklarından; ve nida etti ikisine Rableri4: "Asla men etmedim mi ikinizi şu ağaçtan; ve demedim mi ikinize doğrusu şeytân ikinize apaçık bir düşmandır."

-4-

4Efendi, komuta eden.

*Şeytân.

**Âdem ve eşine.

null
(A'râf) 7:22

#

Kelime

Anlam

Arapça

Kök

1

fedellahuma

öyle ki kılavuzluk/delalet etti ikisine 

فَدَلَّاهُمَا

دلل

2

bigururin

kandırmayla/aldatmayla

بِغُرُورٍ

غرر

3

felemma

öyle ki ne zaman

فَلَمَّا

-

4

zaka

tattılar

ذَاقَا

ذوق

5

ş-şecerate

ağacı

الشَّجَرَةَ

شجر

6

bedet

göründü

بَدَتْ

بدو

7

lehuma

ikisine

لَهُمَا

-

8

sev'atuhuma

çirkin yerleri

سَوْاتُهُمَا

سوا

9

ve tafika

ve hemen başladılar

وَطَفِقَا

طفق

10

yehsifani

 ilmikleyip/bağlayıp örtmeye 

يَخْصِفَانِ

خصف

11

aleyhima

üzerlerine

عَلَيْهِمَا

-

12

min

 

مِنْ

-

13

veraki

yapraklarından

وَرَقِ

ورق

14

l-cenneti

cennet

الْجَنَّةِ

جنن

15

ve nadahuma

ve nida etti

وَنَادَاهُمَا

ندو

16

rabbuhuma

Rableri

رَبُّهُمَا

ربب

17

elem

asla

أَلَمْ

-

18

enhekuma

men etmedim mi ikinizi

أَنْهَكُمَا

نهي

19

an

 

عَنْ

-

20

tilkuma

şu

تِلْكُمَا

-

21

ş-şecerati

ağaçtan

الشَّجَرَةِ

شجر

22

ve ekul

ve demedim mi

وَأَقُلْ

قول

23

lekuma

ikinize

لَكُمَا

-

24

inne

doğrusu

إِنَّ

-

25

ş-şeytane

şeytan

الشَّيْطَانَ

شطن

26

lekuma

ikinize

لَكُمَا

-

27

aduvvun

bir düşmandır

عَدُوٌّ

عدو

28

mubinun

apaçık

مُبِينٌ

بين

976|7|22|فَدَلَّىٰهُمَا بِغُرُورٍ فَلَمَّا ذَاقَا ٱلشَّجَرَةَ بَدَتْ لَهُمَا سَوْءَٰتُهُمَا وَطَفِقَا يَخْصِفَانِ عَلَيْهِمَا مِن وَرَقِ ٱلْجَنَّةِ وَنَادَىٰهُمَا رَبُّهُمَآ أَلَمْ أَنْهَكُمَا عَن تِلْكُمَا ٱلشَّجَرَةِ وَأَقُل لَّكُمَآ إِنَّ ٱلشَّيْطَٰنَ لَكُمَا عَدُوٌّ مُّبِينٌ
22. Fedellâhumâ bi gurûr(gurûrin), fe lemmâ zâkâş şecerete bedet lehumâ sev’âtuhumâ ve tafikâ yahsıfâni aleyhimâ min varakıl cenneh(cenneti), ve nâdâhumâ rabbuhumâ e lem enhekumâ an tilkumeş şecereti ve ekul lekumâ inneş şeytâne lekumâ aduvvun mubîn(mubînun).