Şerefli Kur'an'ın Türkçe Meali; Prof. Dr. İbrahim Esinler'in teviliyle...

(A'râf) 7:195
Onlara mıdır ayaklar* yürürler onunla; ya da onlaradır eller* saldırıp vururlar onunla; ya da onlaradır gözler* bakarlar onunla; ya da onlaradır kulaklar* işitirler onunla?; de ki: "Çağırın şirk71 koştuklarınızı; sonra plan** yapın bana (karşı); öyle ki göz açtırmayın bana."
-71-

71Ortaklaştırmak, ortak etmek. Yüce Allah hükmü (Kur'an) ile birlikte O'nun astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kutsal kitapların astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kur'an'ın dışında dinde kitaplar edinmek.

*Şirk koşulan kimselerin kendilerine gelecek bir zararı bile gidermeye güçleri yoktur. Kendilerine bir hayır da sağlayamazlar. Bu evrenden ayrılıp gitmişlerdir. Önceden ne hayır yaptılarsa Yüce Allah katında onu bulurlar.

**Strateji geliştirin.

null
(A'râf) 7:195

#

Kelime

Anlam

Arapça

Kök

1

elehum

onlara mı

أَلَهُمْ

-

2

erculun

ayaklar

أَرْجُلٌ

رجل

3

yemşune

yürürler

يَمْشُونَ

مشي

4

biha

onunla

بِهَا

-

5

em

ya da

أَمْ

-

6

lehum

onlara

لَهُمْ

-

7

eydin

eller

أَيْدٍ

يدي

8

yebtişune

saldırıp vururlar

يَبْطِشُونَ

بطش

9

biha

onunla

بِهَا

-

10

em

ya da

أَمْ

-

11

lehum

onlara

لَهُمْ

-

12

ea'yunun

gözler

أَعْيُنٌ

عين

13

yubsirune

bakarlar

يُبْصِرُونَ

بصر

14

biha

onunla

بِهَا

-

15

em

ya da

أَمْ

-

16

lehum

onlara

لَهُمْ

-

17

azanun

kulaklar

اذَانٌ

اذن

18

yesmeune

işitirler

يَسْمَعُونَ

سمع

19

biha

onunla

بِهَا

-

20

kuli

de ki

قُلِ

قول

21

d'u

çağırın

ادْعُوا

دعو

22

şuraka'ekum

şirk koştuklarınızı

شُرَكَاءَكُمْ

شرك

23

summe

sonra

ثُمَّ

-

24

kiduni

plan yapın bana

كِيدُونِ

كيد

25

fe la

öyle ki 

فَلَا

-

26

tunziruni

göz açtırmayın bana

تُنْظِرُونِ

نظر


1149|7|195|أَلَهُمْ أَرْجُلٌ يَمْشُونَ بِهَآ أَمْ لَهُمْ أَيْدٍ يَبْطِشُونَ بِهَآ أَمْ لَهُمْ أَعْيُنٌ يُبْصِرُونَ بِهَآ أَمْ لَهُمْ ءَاذَانٌ يَسْمَعُونَ بِهَا قُلِ ٱدْعُوا۟ شُرَكَآءَكُمْ ثُمَّ كِيدُونِ فَلَا تُنظِرُونِ
195. E lehum erculun yemşûne bihâ, em lehum eydin yabtışûne bihâ, em lehum a’yunun yubsırûne bihâ, em lehum âzânun yesmeûne bihâ, kulid’û şurekâekum summe kîdûni fe lâ tunzırûn(tunzırûne).