Şerefli Kur'an'ın Türkçe Meali; Prof. Dr. İbrahim Esinler'in teviliyle...

(A'râf) 7:156
Ve yaz bizlere bu dünyada bir iyilik/güzellik ve ahirette (de); doğrusu bizler kılavuzlandık sana; dedi (Allah) : "Azabım (ki) isabet ettiririm onu dilediğim kimseye; ve rahmetim271 (ki) kuşattı her bir şeyi; öyle ki yazarım onu kimselere (ki) takvalı21 olurlar; ve verirler zekâtı10; ve kimselerdir (ki) onlar ayetlerimize iman47 ederler.
-271-

271Merhamet. Rahmetin, merhametin tecelli etmiş haline en iyi örnek anne rahmidir. Kadın rahminin bebeğini sararak onun her türlü ihtiyacını gidermesi, her türlü korumayı sağlaması rahmetin en üst seviye tecelli etmesidir. Yüce Allah'ın rahmeti evreni bir anne rahmi gibi sarmıştır, kuşatmıştır. Rabbimizin rahmeti ahiret evreninde müminler için olacaktır.   

-21-

21Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

-10-

10Arınma; her türlü kazançtan toplumun hakkını verme. Kazancın arınması-vergi; kazanç/kâr elde edildiğinde toplumun hakkı olan payın beklemeden topluma geri verilmesi. Oranı kamu otoritesi ihtiyaca göre belirler. Kamunun vergi almadığı kalemlerde kazancın 1/5'i topluma geri döndürülür. 

-47-

47Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

null
(A'râf) 7:156

#

Kelime

Anlam

Arapça

Kök

1

vektub

ve yaz

وَاكْتُبْ

كتب

2

lena

bizlere

لَنَا

-

3

fi

 

فِي

-

4

hazihi

bu

هَٰذِهِ

-

5

d-dunya

dünyada

الدُّنْيَا

دنو

6

haseneten

bir iyilik/güzellik

حَسَنَةً

حسن

7

ve fi

ve

وَفِي

-

8

l-ahirati

ahirette

الْاخِرَةِ

اخر

9

inna

doğrusu bizler

إِنَّا

-

10

hudna

kılavuzlandık

هُدْنَا

هود

11

ileyke

sana

إِلَيْكَ

-

12

kale

dedi (Allah)

قَالَ

قول

13

azabi

azabım

عَذَابِي

عذب

14

usibu

isabet ettiririm

أُصِيبُ

صوب

15

bihi

onu

بِهِ

-

16

men

kimseye

مَنْ

-

17

eşa'u

dilediğim

أَشَاءُ

شيا

18

verahmeti

ve rahmetim

وَرَحْمَتِي

رحم

19

vesiat

kuşatmıştır

وَسِعَتْ

وسع

20

kulle

her

كُلَّ

كلل

21

şey'in

bir şeyi

شَيْءٍ

شيا

22

feseektubuha

öyle ki yazarım onu

فَسَأَكْتُبُهَا

كتب

23

lillezine

kimselere

لِلَّذِينَ

-

24

yettekune

takvalı olurlar

يَتَّقُونَ

وقي

25

ve yu'tune

ve verirler

وَيُؤْتُونَ

اتي

26

z-zekate

zekâtı

الزَّكَاةَ

زكو

27

vellezine

ve kimselere

وَالَّذِينَ

-

28

hum

onlar

هُمْ

-

29

biayatina

ayetlerimize

بِايَاتِنَا

ايي

30

yu'minune

iman ederler

يُؤْمِنُونَ

امن


1110|7|156|وَٱكْتُبْ لَنَا فِى هَٰذِهِ ٱلدُّنْيَا حَسَنَةً وَفِى ٱلْءَاخِرَةِ إِنَّا هُدْنَآ إِلَيْكَ قَالَ عَذَابِىٓ أُصِيبُ بِهِۦ مَنْ أَشَآءُ وَرَحْمَتِى وَسِعَتْ كُلَّ شَىْءٍ فَسَأَكْتُبُهَا لِلَّذِينَ يَتَّقُونَ وَيُؤْتُونَ ٱلزَّكَوٰةَ وَٱلَّذِينَ هُم بِـَٔايَٰتِنَا يُؤْمِنُونَ
156. Vektub lenâ fî hâzihid dunyâ haseneten ve fîl âhıreti innâ hudnâ ileyk(ileyke), kâle azâbî usîbu bihî men eşâu ve rahmetî vesiat kulle şey’(şey’in), fe se ektubuhâ lillezîne yettekûne ve yu’tûnez zekâte vellezîne hum bi âyâtinâ yu’minûn(yu’minûne).