Şerefli Kur'an'ın Türkçe Meali; Prof. Dr. İbrahim Esinler'in teviliyle...

(A'râf) 7:137
Ve varis kıldık kavmi/toplumu* -kimselerdir (ki) oldular zaaflı bırakılanlar- doğularına yerin** ve batılarına onun** (ki) bereketlendirdiğimizdir*** orada**; ve tamamlandı kelimesi**** (senin) Rabbinin4 güzellik (-le) İsrâîloğulları üzerine sabretmeleriyle; ve darmadağın ettik üretir olduklarını firavun ve onun kavminin; ve diker***** olduklarını.
-4-

4Efendi, komuta eden.

*Hiksoslular. Nil'in doğularına ve batınlarına hakim olan ezilmiş, hor görülmüş, zaaflı bırakılmış kavim/toplum.

**Nil'in doğuları ve batıları.

***Nil'in doğuları ve batıları bol akan suyla bereketlendirilmiştir.

****Firavunun kölesi olmaktan kurtulmaları.

*****Her türlü dikilen yapılar olabilir. Çadır direkleri, ağaçları dik tutmak için kullanılan kazıklar vb.

null
(A'râf) 7:137

#

Kelime

Anlam

Arapça

Kök

1

ve evrasna

ve varis kıldık

وَأَوْرَثْنَا

ورث

2

l-kavme

kavmi/toplumu

الْقَوْمَ

قوم

3

ellezine

kimseleri (ki)

الَّذِينَ

-

4

kanu

oldular

كَانُوا

كون

5

yusted'afune

zaaflı bırakılanlar

يُسْتَضْعَفُونَ

ضعف

6

meşarika

doğularına

مَشَارِقَ

شرق

7

l-erdi

yerin

الْأَرْضِ

ارض

8

ve megaribeha

ve batılarına onun

وَمَغَارِبَهَا

غرب

9

lleti

o ki

الَّتِي

-

10

barakna

bereketlendirdik

بَارَكْنَا

برك

11

fiha

orada

فِيهَا

-

12

ve temmet

ve tamamlandı

وَتَمَّتْ

تمم

13

kelimetu

kelimesi

كَلِمَتُ

كلم

14

rabbike

(senin) Rabbinin

رَبِّكَ

ربب

15

l-husna

güzellik (-le)

الْحُسْنَىٰ

حسن

16

ala

üzerine

عَلَىٰ

-

17

beni

oğulları

بَنِي

بني

18

israile

İsrail

إِسْرَائِيلَ

-

19

bima

 

بِمَا

-

20

saberu

sabretmeleriyle

صَبَرُوا

صبر

21

ve demmerna

ve darmadağın ettik

وَدَمَّرْنَا

دمر

22

ma

 

مَا

-

23

kane

olduklarını

كَانَ

كون

24

yesneu

ürettirler

يَصْنَعُ

صنع

25

fir'avnu

firavun

فِرْعَوْنُ

-

26

ve kavmuhu

ve onun kavminin

وَقَوْمُهُ

قوم

27

ve ma

ve

وَمَا

-

28

kanu

olduklarını

كَانُوا

كون

29

yea'rişune

dikerler

يَعْرِشُونَ

عرش


1091|7|137|وَأَوْرَثْنَا ٱلْقَوْمَ ٱلَّذِينَ كَانُوا۟ يُسْتَضْعَفُونَ مَشَٰرِقَ ٱلْأَرْضِ وَمَغَٰرِبَهَا ٱلَّتِى بَٰرَكْنَا فِيهَا وَتَمَّتْ كَلِمَتُ رَبِّكَ ٱلْحُسْنَىٰ عَلَىٰ بَنِىٓ إِسْرَٰٓءِيلَ بِمَا صَبَرُوا۟ وَدَمَّرْنَا مَا كَانَ يَصْنَعُ فِرْعَوْنُ وَقَوْمُهُۥ وَمَا كَانُوا۟ يَعْرِشُونَ
137. Ve evresnel kavmellezîne kânû yustad’afûne meşârikal ardı ve megâribehelletî bâreknâ fîhâ, ve temmet kelimetu rabbikel husnâ alâ benî isrâîle bi mâ saberû, ve demmernâ mâ kâne yasnau fir’avnu ve kavmuhu ve mâ kânû ya’rişûn(ya’rişûne).