Şerefli Kur'an'ın Türkçe Meali; Prof. Dr. İbrahim Esinler'in teviliyle...

(Kalem) 68:51

Ve doğrusu kâfirlik25 etmiş kimseler âdeta/neredeyse mutlak kaydırırlar seni bakışlarıyla; ne zaman ki işittiler zikri78; ve derler doğrusu o (Muhammed peygamber) mutlak bir mecnundur302.

-25-

25Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.  

-78-

78Hatırlatma, öğüt. Kur'an da bir zikirdir. Yüce Allah'ı ile bilinçlerimizin arşta yapmış olduğu antlaşmayı bizlere hatırlatır.

-302-

302Aklı örtülmüş, aklı gizlenmiş, akıl melekelerini yerli yerinde kullanamayan, aklını kaybetmiş, aklî dengesi bozulmuş.

null
(Kalem) 68:51

  # 

     Kelime    

    Anlam    

    Arapça    

 Kök 

1

ve in

ve doğrusu

وَإِنْ

-

2

yekadu

neredeyse oldu

يَكَادُ

كود

3

ellezine

kimseler

الَّذِينَ

-

4

keferu

kâfirlik ettiler

كَفَرُوا

كفر

5

leyuzlikuneke

mutlak kaydırırlar seni

لَيُزْلِقُونَكَ

زلق

6

biebsarihim

bakışlarıyla

بِأَبْصَارِهِمْ

بصر

7

lemma

ne zaman ki

لَمَّا

-

8

semiu

işittiler

سَمِعُوا

سمع

9

z-zikra

zikri

الذِّكْرَ

ذكر

10

ve yekulune

ve derler

وَيَقُولُونَ

قول

11

innehu

doğrusu o

إِنَّهُ

-

12

lemecnunun

mutlak bir mecnundur

لَمَجْنُونٌ

جنن

5320|68|51|وَإِن يَكَادُ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ لَيُزْلِقُونَكَ بِأَبْصَٰرِهِمْ لَمَّا سَمِعُوا۟ ٱلذِّكْرَ وَيَقُولُونَ إِنَّهُۥ لَمَجْنُونٌ
51. Ve in yekâdullezîne keferû le yuzlikûneke bi ebsârihim lemmâ semîûz zikra ve yekûlûne innehu le mecnûn(mecnûnun).