Şerefli Kur'an'ın Türkçe Meali; Prof. Dr. İbrahim Esinler'in teviliyle...

(Mümtehine) 60:4

Muhakkak oldu sizlere güzel bir örnek/bir rol model İbrahim'de; ve onunla birlikte (olan) kimseler (de); dedikleri zaman kavimlerine/toplumlarına: “Doğrusu biz uzaklaşanlarız sizden ve kulluk46 eder olduğunuzdan; Allah'ın astından; örttük/gizledik/inkar ettik sizleri; ve görünür oldu/açığa çıktı bizim aramızda ve sizin aranızda bir düşmanlık ve nefret; ebediyen/sürekli; ta ki iman47 edersiniz bir tek Allah'a”; dışında sözü İbrahim'in babası için ‘Mutlak mağfiret dilerim sana; ve güç yetirir değilim sana Allah’tan (gelen) bir şeyden’; “Rabbimiz4! Sana tevekkül ettik; ve sana yöneldik; ve sanadır son varış.”

-46-

46Köle olmak/dini hüküm koyucu olarak sadece Yüce Allah'ı bilmek. Sadece O'na tapınmak. O'nun astından ilahlar edinmemek. Yüce Allah'ın kelamı olan sadece Kur'an'ın hükümlerine tabi olmak.  

-47-

47Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

-4-

4Efendi, komuta eden.

Bu ayette İbrahim peygamber müminlere bir örnek, bir rol model olarak gösterilmektedir. Tıpkı Muhammed peygamberin 33:21 ayetinde rol model olarak gösterilmesi gibi. Çok ilginç ki İbrahim peygamberden başka onun yanında olan mümin kimseler de örnek gösterilmiştir. Hatta 60:6 ayetinde bu kimselerin müminler için güzel bir örnek oluşu 2. kez vurgulanmaktadır.

İbrahim peygamberin ve yanındaki kimselerin hangi özelliği en üst seviyede vurgulanmıştır?

Ayetten anlarız ki bu kimselerin tek tanrıcı olmaları, tek/sadece Yüce Allah’a kulluk etmeleri örnek alınmalıdır. Ayete çok önemli bir işaret daha göze çarpar. Tek tanrıcılar Yüce Allah’a ortak koşarak iman eden müşriklerden kendilerini ayırmalıdırlar. Müşrikleri kendilerine bir dost veya yakın koruyucu bir veli edinmemelidirler. Müşriklerin gücü ele geçirdiğinde hiç acımadan gerçek müminleri toptan katledeceği asla akılardan çıkarılmamalıdır. Gerçek müminler müşriklere karşı kalplerinde bir hoşnutsuzluk zaten hissederler. Bir düşmana karşı nasıl tedbir alınıyorsa müşriklere karşı da aynı tedbirler alınmalıdır.

Tek tanrıcı kimseler toplumu şirk konusunda aydınlatmalıdır. Müşriklerin düşmanlığını kazanırım diye sadece Kur’an demeye korkmamalıdır. Hiç korkmadan İbrahim peygamberin yolu olan, tek tanrıcılık yolu olan sadece Kur’an’a davet etmelidir. Müşriklerle mücadele Kur’an’la yapılmalıdır.

Bazı kimseler 33:21 ayetinde Muhammed resulün bir rol model olarak gösterilmesini söylentilere/hadislere dayanak olarak ortaya koymak isterler. Oysa hemen anlaşılacağı gibi Muhammed resulü örnek almak sadece Kur’an demektir. Muhammed peygamberin yaşadığı dönemde asla yazdırmadığı, vefatından yaklaşık 230 sene sonra oradan buradan toplanan söylentileri örnek almak Muhammed peygamberi örnek almak asla değildir.

Ayette İbrahim peygamberin müminler için örnek olmaması gereken bir davranışını Rabbimiz bizlere bildirmiştir. O da İbrahim peygamberin babası için mağfiret yani bağışlanma dilemesidir. Anlarız ki İbrahim peygamberin babası müşriktir. Müşrik olan bir kimse için; bu kimse babamız anamız, çocuklarımız da olsa onlar için mağfiret dilemek örnek bir davranış değildir. Müşrikler zalimdir. Yüce Allah'ın asla affetmeyeceğim buyurduğu bir günahı işlemişlerdir.   

Bak;

https://kuranmucizeler.com/oldu-sizlere-allah-in-resulunde-guzel-bir-ornek-sirk-dininin-kaynagi-olan-hadislere-dayanak-yapilmaya-calisilan-bir-ayet


(Mümtehine) 60:4

  # 

     Kelime    

    Anlam    

    Arapça    

 Kök 

1

kad

muhakkak

قَدْ

-

2

kanet

oldu

كَانَتْ

كون

3

lekum

sizlere

لَكُمْ

-

4

usvetun

bir örnek/bir rol model

أُسْوَةٌ

اسو

5

hasenetun

güzel

حَسَنَةٌ

حسن

6

fi

فِي

-

7

ibrahime

İbrahim'de

إِبْرَاهِيمَ

-

8

vellezine

ve kimseler (de)

وَالَّذِينَ

-

9

meahu

onunla birlikte

مَعَهُ

-

10

iz

zaman

إِذْ

-

11

kalu

dedikleri

قَالُوا

قول

12

likavmihim

kavimlerine/toplumlarına

لِقَوْمِهِمْ

قوم

13

inna

doğrusu biz

إِنَّا

-

14

bura'u

uzaklaşanlarız

بُرَاءُ

برا

15

minkum

sizden

مِنْكُمْ

-

16

ve mimma

ve

وَمِمَّا

-

17

tea'budune

kulluk eder olduğunuzdan

تَعْبُدُونَ

عبد

18

min

مِنْ

-

19

duni

astından

دُونِ

دون

20

llahi

Allah'ın

اللَّهِ

-

21

keferna

örttük/gizledik/inkar ettik

كَفَرْنَا

كفر

22

bikum

sizleri

بِكُمْ

-

23

ve beda

ve görünür oldu/açığa çıktı

وَبَدَا

بدو

24

beynena

bizim aramızda

بَيْنَنَا

بين

25

ve beynekumu

ve sizin aranızda

وَبَيْنَكُمُ

بين

26

l-adavetu

bir düşmanlık

الْعَدَاوَةُ

عدو

27

velbegda'u

ve nefret

وَالْبَغْضَاءُ

بغض

28

ebeden

ebediyen/sürekli

أَبَدًا

ابد

29

hatta

ta ki

حَتَّىٰ

-

30

tu'minu

iman edersiniz

تُؤْمِنُوا

امن

31

billahi

Allah'a

بِاللَّهِ

-

32

vehdehu

bir tek

وَحْدَهُ

وحد

33

illa

dışında

إِلَّا

-

34

kavle

sözü

قَوْلَ

قول

35

ibrahime

İbrahim'in

إِبْرَاهِيمَ

-

36

liebihi

babası için

لِأَبِيهِ

ابو

37

leestegfiranne

mutlak mağfiret dilerim

لَأَسْتَغْفِرَنَّ

غفر

38

leke

sana

لَكَ

-

39

vema

ve değilim

وَمَا

-

40

emliku

güç yetirir

أَمْلِكُ

ملك

41

leke

sana

لَكَ

-

42

mine

-tan

مِنَ

-

43

llahi

Allah-

اللَّهِ

-

44

min

مِنْ

-

45

şey'in

bir şeyden

شَيْءٍ

شيا

46

rabbena

Rabbimiz!

رَبَّنَا

ربب

47

aleyke

sana

عَلَيْكَ

-

48

tevekkelna

tevekkül ettik

تَوَكَّلْنَا

وكل

49

ve ileyke

ve sana

وَإِلَيْكَ

-

50

enebna

yöneldik

أَنَبْنَا

نوب

51

ve ileyke

ve sanadır

وَإِلَيْكَ

-

52

l-mesiru

son varış

الْمَصِيرُ

صير

5152|60|4|قَدْ كَانَتْ لَكُمْ أُسْوَةٌ حَسَنَةٌ فِىٓ إِبْرَٰهِيمَ وَٱلَّذِينَ مَعَهُۥٓ إِذْ قَالُوا۟ لِقَوْمِهِمْ إِنَّا بُرَءَٰٓؤُا۟ مِنكُمْ وَمِمَّا تَعْبُدُونَ مِن دُونِ ٱللَّهِ كَفَرْنَا بِكُمْ وَبَدَا بَيْنَنَا وَبَيْنَكُمُ ٱلْعَدَٰوَةُ وَٱلْبَغْضَآءُ أَبَدًا حَتَّىٰ تُؤْمِنُوا۟ بِٱللَّهِ وَحْدَهُۥٓ إِلَّا قَوْلَ إِبْرَٰهِيمَ لِأَبِيهِ لَأَسْتَغْفِرَنَّ لَكَ وَمَآ أَمْلِكُ لَكَ مِنَ ٱللَّهِ مِن شَىْءٍ رَّبَّنَا عَلَيْكَ تَوَكَّلْنَا وَإِلَيْكَ أَنَبْنَا وَإِلَيْكَ ٱلْمَصِيرُ
4. Kad kânet lekum usvetun hasenetun fî ibrâhîme vellezîne meah(meahu), iz kâlû li kavmihim innâ bureâu minkum ve mimmâ ta’budûne min dûnillâhi kefernâ bikum, ve bedee beynenâ ve beynekumul adâvetu vel bagdâu ebeden hattâ tû’minû billâhi vahdehû, illâ kavle ibrâhîme li ebîhi le estagfirenne leke ve mâ emliku leke minallâhi min şey’İn, rabbenâ aleyke tevekkelnâ ve ileyke enebnâ ve ileykel masîr(masîru).