Şerefli Kur'an'ın Türkçe Meali; Prof. Dr. İbrahim Esinler'in teviliyle...

(En'âm) 6:73
Ve O; O ki yarattı gökleri162 ve yeri hakla/gerçekle; ve gün (ki) der: "Ol!"; öyle ki olur (o); O’nun hak/gerçek kavli/sözü; ve O’nadır mülk; gün (ki) üfürülür Sur'a64; bilendir gaybı62 ve şahitliyi/tanıklıyı*; ve O Hakîm'dir9; Habîr'dir466.
-162-

162Kur’an’a göre gök kavramı başımızı göğe çevirip baktığımızda gördüğümüz veya göremediğimiz her şeyi kapsar. Çoğul olarak gökler de çok sayıda gök içeren yapıları işaret etmek için kullanılır. Güneş sistemimiz gezegenlerin göklerini içerdiği için göklerdir. Galaksimiz çok sayıda yıldız sistemleri (gökler) içerdiği için göklerdir. Evrenin kendisi çok sayıda galaksiler içerdiği için göklerdir. 

-64-

64Borazan. Evrenimiz borazan şeklinde bir yapının yüzeyindedir. Borazan içine karanlık enerji üflenir. Bu üfleme evreni hızlanarak genişletir.

-62-

62Bilinmeyen, görünmeyen, gizli, saklı.

-9-

9Bilge/bilgelikle hükmeden.

-466-466Haberdar.
*Tanık olunmuş, görünmüş, tespit edilmiş.
null
(En'âm) 6:73

#

Kelime

Anlam

Arapça

Kök

1

ve huve

ve O

وَهُوَ

-

2

llezi

o ki

الَّذِي

-

3

haleka

yarattı

خَلَقَ

خلق

4

s-semavati

gökleri

السَّمَاوَاتِ

سمو

5

vel'erde

ve yeri

وَالْأَرْضَ

ارض

6

bil-hakki

hakla/gerçekle

بِالْحَقِّ

حقق

7

ve yevme

ve gündür

وَيَوْمَ

يوم

8

yekulu

der

يَقُولُ

قول

9

kun

Ol!

كُنْ

كون

10

fe yekunu

öyle ki olur

فَيَكُونُ

كون

11

kavluhu

kavli/sözü O’nun

قَوْلُهُ

قول

12

l-hakku

hak/gerçek

الْحَقُّ

حقق

13

velehu

ve O’nadır

وَلَهُ

-

14

l-mulku

mülk

الْمُلْكُ

ملك

15

yevme

gündür

يَوْمَ

يوم

16

yunfehu

üfürülür

يُنْفَخُ

نفخ

17

fi

 

فِي

-

18

s-suri

Sur'a

الصُّورِ

صور

19

aalimu

bilendir

عَالِمُ

علم

20

l-gaybi

gaybı

الْغَيْبِ

غيب

21

ve şşehadeti

ve şahitliyi/tanıklıyı

وَالشَّهَادَةِ

شهد

22

ve huve

ve O

وَهُوَ

-

23

l-hakimu

Hakîm

الْحَكِيمُ

حكم

24

l-habiru

Haber

الْخَبِيرُ

خبر


862|6|73|وَهُوَ ٱلَّذِى خَلَقَ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضَ بِٱلْحَقِّ وَيَوْمَ يَقُولُ كُن فَيَكُونُ قَوْلُهُ ٱلْحَقُّ وَلَهُ ٱلْمُلْكُ يَوْمَ يُنفَخُ فِى ٱلصُّورِ عَٰلِمُ ٱلْغَيْبِ وَٱلشَّهَٰدَةِ وَهُوَ ٱلْحَكِيمُ ٱلْخَبِيرُ
73. Ve huvellezî halakas semâvâti vel arda bil hakk(hakkı), ve yevme yekûlu kun fe yekûn(yekûnu), kavluhul hakk(hakku), ve lehul mulku yevme yunfehu fîs sûr(sûri), âlimul gaybi veş şehâdeh(şehâdeti), ve huvel hakîmul habîr(habîru).