Şerefli Kur'an'ın Türkçe Meali; Prof. Dr. İbrahim Esinler'in teviliyle...

(En'âm) 6:52
Uzaklaştırma kimseleri (ki) çağırırlar Rablerini4 sabahla ve akşam (-la); isterler/arzularlar O'nun yüzünü; yoktur senin üzerine onların hesabından hiçbir şey; ve yoktur senin hesabından onlar üzerine hiçbir şey; öyle ki uzaklaştırdığında onları öyle ki olursun zalimlerden257.
-4-

4Efendi, komuta eden.

-257-

257Zulmeden, acımasız ve haksız davranan. En büyük zulüm Yüce Allah'a ortak koşmaktır; şirk günahını işlemektir. Yüce Allah'ın asla yetki vermediği şeyleri dinde hüküm koyucu edinmektir. En büyük zulüm resullerin deklere ettiği, beyan ettiği, okuduğu kutsal kitapları terk etmektir. Kutsal kitaplar haricinde tamamı zan olan talmud gibi, söylenti/hadis kitapları gibi kitaplara tabi olmaktır. 

null
(En'âm) 6:52

#

Kelime

Anlam

Arapça

Kök

1

ve la

 

وَلَا

-

2

tetrudi

uzaklaştırma

تَطْرُدِ

طرد

3

ellezine

kimseleri

الَّذِينَ

-

4

yed'une

çağırırlar

يَدْعُونَ

دعو

5

rabbehum

Rablerini

رَبَّهُمْ

ربب

6

bil-gadati

sabah

بِالْغَدَاةِ

غدو

7

vel'aşiyyi

ve akşam

وَالْعَشِيِّ

عشو

8

yuridune

isterler

يُرِيدُونَ

رود

9

vechehu

yüzünü onun

وَجْهَهُ

وجه

10

ma

yoktur

مَا

-

11

aleyke

senin üzerine

عَلَيْكَ

-

12

min

 

مِنْ

-

13

hisabihim

hesabından onların

حِسَابِهِمْ

حسب

14

min

hiçbir

مِنْ

-

15

şey'in

şey

شَيْءٍ

شيا

16

ve ma

ve yoktur

وَمَا

-

17

min

 

مِنْ

-

18

hisabike

hesabından senin

حِسَابِكَ

حسب

19

aleyhim

onlar üzerine

عَلَيْهِمْ

-

20

min

hiçbir

مِنْ

-

21

şey'in

şey

شَيْءٍ

شيا

22

fetetrudehum

öyle ki uzaklaştırdığında onları

فَتَطْرُدَهُمْ

طرد

23

fetekune

öyle ki olursun

فَتَكُونَ

كون

24

mine

 

مِنَ

-

25

z-zalimine

zalimlerden 

الظَّالِمِينَ

ظلم

841|6|52|وَلَا تَطْرُدِ ٱلَّذِينَ يَدْعُونَ رَبَّهُم بِٱلْغَدَوٰةِ وَٱلْعَشِىِّ يُرِيدُونَ وَجْهَهُۥ مَا عَلَيْكَ مِنْ حِسَابِهِم مِّن شَىْءٍ وَمَا مِنْ حِسَابِكَ عَلَيْهِم مِّن شَىْءٍ فَتَطْرُدَهُمْ فَتَكُونَ مِنَ ٱلظَّٰلِمِينَ
52. Ve lâ tatrudillezîne yed’ûne rabbehum bil gadâti vel aşiyyi yurîdûne vecheh(vechehu), mâ aleyke min hısâbihim min şey’in ve mâ min hısâbike aleyhim min şey’in fe tatrudehum fe tekûne minez zâlimîn(zâlimîne).