Şerefli Kur'an'ın Türkçe Meali; Prof. Dr. İbrahim Esinler'in teviliyle...

Ne zaman ki unuttular kendisiyle zikredildiklerini/hatırlatıldıklarını; öyle ki açtık üzerlerine her bir şeyin kapılarını*; ta ki ferahladıkları zaman verildikleriyle tuttuk onları ansızın; öyle ki (o) zaman onlar umutsuzlardı/biçarelerdi.
*Her yönden bereket/rahmet kapılarının açılması.
(En'âm) 6:44
null
(En'âm) 6:44

#

Kelime

Anlam

Arapça

Kök

1

felemma

ne zaman ki

فَلَمَّا

-

2

nesu

unuttular

نَسُوا

نسي

3

ma

 

مَا

-

4

zukkiru

zikredildikleri/hatırlatıldıklarını

ذُكِّرُوا

ذكر

5

bihi

kendisiyle

بِهِ

-

6

fetehna

öyle ki açtık

فَتَحْنَا

فتح

7

aleyhim

üzerlerine

عَلَيْهِمْ

-

8

ebvabe

kapılarını

أَبْوَابَ

بوب

9

kulli

her

كُلِّ

كلل

10

şey'in

şeyin

شَيْءٍ

شيا

11

hatta

ta ki

حَتَّىٰ

-

12

iza

zaman

إِذَا

-

13

ferihu

ferahladıkları

فَرِحُوا

فرح

14

bima

 

بِمَا

-

15

utu

verildikleriyle

أُوتُوا

اتي

16

ehaznahum

tuttuk onları

أَخَذْنَاهُمْ

اخذ

17

begteten

ansızın

بَغْتَةً

بغت

18

fe iza

öyle ki zaman

فَإِذَا

-

19

hum

onlar

هُمْ

-

20

mublisune

umutsuzlar/biçareler

مُبْلِسُونَ

بلس


833|6|44|فَلَمَّا نَسُوا۟ مَا ذُكِّرُوا۟ بِهِۦ فَتَحْنَا عَلَيْهِمْ أَبْوَٰبَ كُلِّ شَىْءٍ حَتَّىٰٓ إِذَا فَرِحُوا۟ بِمَآ أُوتُوٓا۟ أَخَذْنَٰهُم بَغْتَةً فَإِذَا هُم مُّبْلِسُونَ
44. Fe lemmâ nesû mâ zukkirû bihî fetahnâ aleyhim ebvâbe kulli şey’(şey’in), hattâ izâ ferihû bimâ ûtû ehaznâhum bagteten fe izâhum mublisûn(mublisûne).