Şerefli Kur'an'ın Türkçe Meali; Prof. Dr. İbrahim Esinler'in teviliyle...

(En'âm) 6:35
Ve eğer olduysa sana yüz çevirmeleri büyük (bir şey); öyle ki eğer tabi olabilirsen ki ara/bakın* bir delik yerde ya da bir merdiven gökte; öyle ki gelirsin onlara bir ayetle287; şayet dileseydi* Allah (ki) mutlak bir araya getirirdi onları hidayet üzerine; öyle ki sakın olma cahillerden*.
-287-

287Gösterge, işaret, mucize, indikatör.

*Anlaşılır ki resûl Muhammed yüz çeviren kimseleri ikna etmek için Yüce Allah'tan mucize istemiştir. Yüce Allah mucizelerin kendi indinden geldiğini, şayet dileseydi insanların tamamını iman eder olarak bir araya toplayabileceğini bildirmiştir. Ayrıca bilmediğimiz konularda, bilmediğimiz şeylerde Yüce Allah'tan ısrarla bir şeyler dilemenin de cahillik olacağını Yüce Rabbimiz bizlere bildirmiştir.
null
(En'âm) 6:35

#

Kelime

Anlam

Arapça

Kök

1

ve in

ve eğer

وَإِنْ

-

2

kane

olduysa

كَانَ

كون

3

kebura

büyük

كَبُرَ

كبر

4

aleyke

sana

عَلَيْكَ

-

5

ia'raduhum

yüz çevirmeleri

إِعْرَاضُهُمْ

عرض

6

feini

öyle ki eğer

فَإِنِ

-

7

stetaa'te

tabi olabilirsen

اسْتَطَعْتَ

طوع

8

en

ki

أَنْ

-

9

tebtegiye

ara/bakın

تَبْتَغِيَ

بغي

10

nefekan

bir delik

نَفَقًا

نفق

11

fi

 

فِي

-

12

l-erdi

yerde

الْأَرْضِ

ارض

13

ev

ya da

أَوْ

-

14

sullemen

bir merdiven

سُلَّمًا

سلم

15

fi

 

فِي

-

16

s-semai

gökte

السَّمَاءِ

سمو

17

fete'tiyehum

öyle ki gelirsin onlara

فَتَأْتِيَهُمْ

اتي

18

biayetin

bir ayetle

بِايَةٍ

ايي

19

velev

şayet

وَلَوْ

-

20

şa'e

dileseydi

شَاءَ

شيا

21

llahu

Allah

اللَّهُ

-

22

lecemeahum

mutlak bir araya getirirdi onları

لَجَمَعَهُمْ

جمع

23

ala

üzerine

عَلَى

-

24

l-huda

hidayet

الْهُدَىٰ

هدي

25

fela

öyle ki 

فَلَا

-

26

tekunenne

sakın olma

تَكُونَنَّ

كون

27

mine

 

مِنَ

-

28

l-cahiline

cahillerden

الْجَاهِلِينَ

جهل

824|6|35|وَإِن كَانَ كَبُرَ عَلَيْكَ إِعْرَاضُهُمْ فَإِنِ ٱسْتَطَعْتَ أَن تَبْتَغِىَ نَفَقًا فِى ٱلْأَرْضِ أَوْ سُلَّمًا فِى ٱلسَّمَآءِ فَتَأْتِيَهُم بِـَٔايَةٍ وَلَوْ شَآءَ ٱللَّهُ لَجَمَعَهُمْ عَلَى ٱلْهُدَىٰ فَلَا تَكُونَنَّ مِنَ ٱلْجَٰهِلِينَ
35. Ve in kâne kebure aleyke i’râduhum fe inisteta’te en tebtegıye nefekan fîl ardı ev sullemen fîs semâi fe te’tiyehum bi âyeh(âyetin), ve lev şâallâhu le cemeahum alel hudâ fe lâ tekûnenne minel câhilîn(câhilîne).