Şerefli Kur'an'ın Türkçe Meali; Prof. Dr. İbrahim Esinler'in teviliyle...

(En'âm) 6:30
Şayet görsen getirilip durduruldukları zaman Rablerine4 karşı; dedi (Allah): "Değil miymiş bu hak/gerçek"; dediler596: "Evet! Ve Rabbimize!"; dedi (Allah): "Öyle ki tadın azabı kâfirlik25 eder olduğunuzla."
-4-

4Efendi, komuta eden.

-596-

596Ahiret hayatına iman etmek Yüce Rabbimizin çok önem verdiği bir konudur. Cennetlere gitmenin olmazsa olmaz 3 minimum şartı vardır.

6:29 ve 6:30 ayetlerinden anlarız ki bu şartları sağlamayanlar azaba sunulur.

Ateist, deist her neyse; kim "ahiret hayatı yoktur, bizler için sadece bu evren vardır. Atomlarımız yok olup gidecek, tekrar dirilme falan yok" derse bilsin ki kâfir olmuştur.

-25-

25Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.  

null
(En'âm) 6:30

#

Kelime

Anlam

Arapça

Kök

1

velev

şayet

وَلَوْ

-

2

tera

görsen

تَرَىٰ

راي

3

iz

zaman

إِذْ

-

4

vukifu

getirilip durdulmuş

وُقِفُوا

وقف

5

ala

karşı

عَلَىٰ

-

6

rabbihim

Rablerine

رَبِّهِمْ

ربب

7

kale

dedi (Allah)

قَالَ

قول

8

eleyse

değil miymiş?

أَلَيْسَ

ليس

9

haza

bu

هَٰذَا

-

10

bil-hakki

hak/gerçek

بِالْحَقِّ

حقق

11

kalu

dediler

قَالُوا

قول

12

bela

Evet!

بَلَىٰ

-

13

verabbina

ve Rabbimize!

وَرَبِّنَا

ربب

14

kale

dedi

قَالَ

قول

15

fezuku

öyle ki tadın

فَذُوقُوا

ذوق

16

l-azabe

azabı

الْعَذَابَ

عذب

17

bima

dolayı

بِمَا

-

18

kuntum

olduğunuza

كُنْتُمْ

كون

19

tekfurune

kâfirlik eder

تَكْفُرُونَ

كفر


819|6|30|وَلَوْ تَرَىٰٓ إِذْ وُقِفُوا۟ عَلَىٰ رَبِّهِمْ قَالَ أَلَيْسَ هَٰذَا بِٱلْحَقِّ قَالُوا۟ بَلَىٰ وَرَبِّنَا قَالَ فَذُوقُوا۟ ٱلْعَذَابَ بِمَا كُنتُمْ تَكْفُرُونَ
30. Ve lev terâ iz vukıfû alâ rabbihim, kâle e leyse hâzâ bil hakk(hakkı), kâlû belâ ve rabbinâ, kâle fe zûkûl azâbe bimâ kuntum tekfurûn(tekfurûne).