Şerefli Kur'an'ın Türkçe Meali; Prof. Dr. İbrahim Esinler'in teviliyle...

(En'âm) 6:145
De ki: "Bulamıyorum üzerime vahyedilmiş* (olan) içinde bir haram318 edilen; bir yiyen üzerine (ki) yer onu; dışındadır ki olur (o) bir ölü; ya da akan bir kan**; ya da bir domuz eti öyle ki doğrusu o bir ricstir***; ya da bir fısk38 (olarak) kendisiyle Allah'tan başkasına adanma yapılmış; öyle ki kim zaruri kalırsa aranır/bakınır olmaksızındır ve ne de taşkınlık yapmaksızındır; öyle ki doğrusu (senin) Rabbin Gafûr’dur20; Rahîm’dir2.
-318-

318Yiyecek kapsamında insanoğlu için sadece 4 şey haramdır. Yüce Allah'ın şerefli Kur'an'ında bizlere bildirdiği bu 4 şey haricinde asla bir haram koyulamaz. Bir şeyi sevmemek veya tiksindirici bulmak o şeyin haram olmasını gerektirmez. Bir toplum başka bir toplumun tiksindirici bulduğu bir şeyi çok severek yiyebilir. Helal ve haram koyma yetkisi bütünüyle sadece Kur'an'a aittir. Resullerin haram ve helal koyma yetkisi yoktur.

Haram yiyecekler;

  1. Ne zaman öldüğü bilinmeyen, leş.
  2. Kan.
  3. Domuz eti.
  4. Yüce Allah'tan başkası adına adanan kurbanlar.   
-38-

38Sapkın, doğru yoldan çıkan.

-20-

20Bağışlayan.

-2-

2Yüce merhameti tecelli ettiren/ortaya koyan/vücut bulduran. Bebeği için rahmetin tecelli etmiş hali olan anne rahmi gibi rahmetini tecelli ettiren/ortaya koyan/vücut bulduran.

*Kur'an.

**Kan bulaşmış ya da etin içindeki kan değildir. Direkt olarak sıvı halde akan kan işaret edilmiştir.

***Pislik. Rabbimiz domuz etini bir pislik olarak nitelendirmişse mutlak ki insan sağlığı için sakıncalı olduğu içindir.

null
(En'âm) 6:145

#

Kelime

Anlam

Arapça

Kök

1

kul

de ki

قُلْ

قول

2

la

 

لَا

-

3

ecidu

bulamıyorum

أَجِدُ

وجد

4

fi

 

فِي

-

5

ma

 

مَا

-

6

uhiye

vahyolunmuş olandakinde

أُوحِيَ

وحي

7

ileyye

üzerime

إِلَيَّ

-

8

muharramen

bir haram edilmiş

مُحَرَّمًا

حرم

9

ala

üzerine

عَلَىٰ

-

10

taimin

bir yiyen

طَاعِمٍ

طعم

11

yet'amuhu

(ki) yer onu

يَطْعَمُهُ

طعم

12

illa

dışındadır

إِلَّا

-

13

en

ki

أَنْ

-

14

yekune

olur

يَكُونَ

كون

15

meyteten

ölü

مَيْتَةً

موت

16

ev

ya da 

أَوْ

-

17

demen

kan

دَمًا

دمو

18

mesfuhen

akan

مَسْفُوحًا

سفح

19

ev

ya da 

أَوْ

-

20

lehme

eti

لَحْمَ

لحم

21

hinzirin

domuz

خِنْزِيرٍ

خنزر

22

feinnehu

öyleki doğrusu o

فَإِنَّهُ

-

23

ricsun

bir ricstir

رِجْسٌ

رجس

24

ev

ya da

أَوْ

-

25

fiskan

bir fısk (olarak)

فِسْقًا

فسق

26

uhille

adanmış

أُهِلَّ

هلل

27

ligayri

başkasına

لِغَيْرِ

غير

28

llahi

Allah'tan

اللَّهِ

-

29

bihi

onunla

بِهِ

-

30

femeni

öyle ki kim

فَمَنِ

-

31

dturra

zaruri kalırsa

اضْطُرَّ

ضرر

32

gayra

olmaksızın

غَيْرَ

غير

33

bagin

aranır

بَاغٍ

بغي

34

ve la

ve ne de

وَلَا

-

35

aadin

taşkınlık

عَادٍ

عدو

36

feinne

öyle ki doğrusu

فَإِنَّ

-

37

rabbeke

(senin) Rabbin

رَبَّكَ

ربب

38

gafurun

Gafûr’dur

غَفُورٌ

غفر

39

rahimun

Rahîm’dir.

رَحِيمٌ

رحم


934|6|145|قُل لَّآ أَجِدُ فِى مَآ أُوحِىَ إِلَىَّ مُحَرَّمًا عَلَىٰ طَاعِمٍ يَطْعَمُهُۥٓ إِلَّآ أَن يَكُونَ مَيْتَةً أَوْ دَمًا مَّسْفُوحًا أَوْ لَحْمَ خِنزِيرٍ فَإِنَّهُۥ رِجْسٌ أَوْ فِسْقًا أُهِلَّ لِغَيْرِ ٱللَّهِ بِهِۦ فَمَنِ ٱضْطُرَّ غَيْرَ بَاغٍ وَلَا عَادٍ فَإِنَّ رَبَّكَ غَفُورٌ رَّحِيمٌ
145. Kul lâ ecidu fî mâ ûhiye ileyye muharremen alâ tâimin yat’amuhu illâ en yekûne meyteten ev demen mesfûhan ev lâhme hinzîrin fe innehu ricsun ev fıskan uhille li gayrillâhi bih(bihî), fe menidturra gayre bâgın ve lâ âdin fe inne rabbeke gafûrun rahîm(rahîmun).