Şerefli Kur'an'ın Türkçe Meali; Prof. Dr. İbrahim Esinler'in teviliyle...

(En'âm) 6:12
De ki: "Kimedir göklerdeki162 ve yerdeki"; de ki: "Allah’adır"; yazdı kendi nefsi406 üzerine rahmeti271; mutlak bir araya getirir sizleri kıyamet gününde; yoktur şüphe onda; kimseler (ki) hüsrana uğrattılar kendi nefislerini201; öyle ki onlar iman47 etmezler.
-162-

162Kur’an’a göre gök kavramı başımızı göğe çevirip baktığımızda gördüğümüz veya göremediğimiz her şeyi kapsar. Çoğul olarak gökler de çok sayıda gök içeren yapıları işaret etmek için kullanılır. Evren tekil olarak bir göktür. Bu gök içindeki her bir yer de göktür. Örnek; galaksinin içindeki bir bulutsu da bir göktür. Bu nedenle gökler çok sayıda gök içeren evrenimizi işaret eder.

-406- 406Yüce Allah'ın bizzat kendisi, varlığı. Bir uyku veya uyuklama yaşamayan, yorulmayan, sonu ve başı olmayan, daima diri/canlı olan bilinç, varlık.-271-

271Merhamet. Rahmetin, merhametin tecelli etmiş haline en iyi örnek anne rahmidir. Kadın rahminin bebeğini sararak onun her türlü ihtiyacını gidermesi, her türlü korumayı sağlaması rahmetin en üst seviye tecelli etmesidir. Yüce Allah'ın rahmeti evreni bir anne rahmi gibi sarmıştır, kuşatmıştır. Rabbimizin rahmeti ahiret evreninde müminler için olacaktır.   

-201-

201Benlik, kişilik, öz varlık.

-47-

47Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

null
(En'âm) 6:12

#

Kelime

Anlam

Arapça

Kök

1

kul

de ki

قُلْ

قول

2

limen

kimedir

لِمَنْ

-

3

ma

 

مَا

-

4

fi

 

فِي

-

5

s-semavati

göklerdeki

السَّمَاوَاتِ

سمو

6

vel'erdi

ve yerdeki

وَالْأَرْضِ

ارض

7

kul

de ki

قُلْ

قول

8

lillahi

Allah’adır

لِلَّهِ

-

9

ketebe

yazdı

كَتَبَ

كتب

10

ala

üstüne

عَلَىٰ

-

11

nefsihi

kendi nefsi

نَفْسِهِ

نفس

12

r-rahmete

rahmeti

الرَّحْمَةَ

رحم

13

leyecmeannekum

mutlak bir araya getirir sizleri

لَيَجْمَعَنَّكُمْ

جمع

14

ila

 

إِلَىٰ

-

15

yevmi

gününde

يَوْمِ

يوم

16

l-kiyameti

kıyamet

الْقِيَامَةِ

قوم

17

la

yoktur

لَا

-

18

raybe

şüphe

رَيْبَ

ريب

19

fihi

onda

فِيهِ

-

20

ellezine

kimseler

الَّذِينَ

-

21

hasiru

hüsrana uğrartılar

خَسِرُوا

خسر

22

enfusehum

kendi nefislerini

أَنْفُسَهُمْ

نفس

23

fehum

öyle ki onlar

فَهُمْ

-

24

la

 

لَا

-

25

yu'minune

iman etmezler

يُؤْمِنُونَ

امن

801|6|12|قُل لِّمَن مَّا فِى ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ قُل لِّلَّهِ كَتَبَ عَلَىٰ نَفْسِهِ ٱلرَّحْمَةَ لَيَجْمَعَنَّكُمْ إِلَىٰ يَوْمِ ٱلْقِيَٰمَةِ لَا رَيْبَ فِيهِ ٱلَّذِينَ خَسِرُوٓا۟ أَنفُسَهُمْ فَهُمْ لَا يُؤْمِنُونَ
12. Kul li men mâ fîs semâvâti vel ard(ardı), kul lillâh(lillâhi), ketebe alâ nefsihir rahmeh(rahmete), le yecmeannekum ilâ yevmil kıyâmeti lâ reybe fîh(fîhi), ellezîne hasirû enfusehum fe hum lâ yu’minûn(yu’minûne).