Şerefli Kur'an'ın Türkçe Meali; Prof. Dr. İbrahim Esinler'in teviliyle...

(Mâide) 5:6

Ey iman47 etmiş kimseler! Dikeldiğiniz/ayağa kalktığınız zaman salâta5; öyle ki gusledin/yıkayın yüzlerinizi ve ellerinizi dirseğe doğru; ve mesh edin/sıvazlayın başlarınızı ve ayaklarınızı iki topuğa doğru; ve eğer oldunuz bir cünüp136; öyle ki temizlenin/yıkanın; ve eğer oldunuz hastalar; ya da bir sefer üzerinde; ya da geldi biriniz sizden gaitadan/dışkılamaktan; ya da dokundunuz/cinsel ilişkiye girdiniz kadınlara; ve asla bulamadınız bir su; öyle ki teyemmüm edin/sürün iyi/hoş/yumuşak toprağa/kuma; öyle ki sıvazlayın yüzlerinize ve ellerinize ondan (topraktan/kumdan); razı olur değildir Allah yapmaya sizlere zorluktan/darlıktan; fakat razı olur/arzular temizlemeye sizleri ve tamamlamaya kendi nimetini sizlere; belki sizler şükredersiniz43.

-47-

47Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

-5-

5Müminlerin belirli vakitlerde (sabah ve akşam) akılla/fikirle Kur’an okuması, Kur’an dersi yaparak Kur’an’ın peşinden koşması. Akşam salâtı (Güneş’in batmasıyla başlar ve havanın tam kararmasıyla biter) ve sabah salâtı (havanın halen tam karanlık olduğu son anlarda başlar ve Güneş’in doğuşuyla biter).

-136-

136Temizlikten uzak kalmak, kopmak. 

-43-

43Teşekkür etmek. Minnettar olmak. Şükran (iyilik bilmek; gönül borcu) sahibi olmak.

(Mâide) 5:6

  # 

     Kelime    

    Anlam    

    Arapça    

 Kök 

1

ya eyyuha

ey

يَاأَيُّهَا

-

2

ellezine

kimseler

الَّذِينَ

-

3

amenu

iman etmiş

امَنُوا

امن

4

iza

zaman

إِذَا

-

5

kumtum

dikeldiğiniz/ayağa kalktığınız

قُمْتُمْ

قوم

6

ila

إِلَى

-

7

s-salati

salata

الصَّلَاةِ

صلو

8

fegsilu

öyle ki yıkayın/gusledin

فَاغْسِلُوا

غسل

9

vucuhekum

yüzlerinizi

وُجُوهَكُمْ

وجه

10

ve eydiyekum

ve ellerinizi

وَأَيْدِيَكُمْ

يدي

11

ila

doğru

إِلَى

-

12

l-merafiki

dirseğe

الْمَرَافِقِ

رفق

13

vemsehu

ve mesh edin/sıvazlayın

وَامْسَحُوا

مسح

14

biru'usikum

başlarınızı

بِرُءُوسِكُمْ

راس

15

ve erculekum

ve ayaklarınızı

وَأَرْجُلَكُمْ

رجل

16

ila

doğru

إِلَى

-

17

l-kea'beyni

iki topuğa

الْكَعْبَيْنِ

كعب

18

vein

ve eğer

وَإِنْ

-

19

kuntum

oldunuz

كُنْتُمْ

كون

20

cunuben

bir cünüp/bir uzak (temizlikten)

جُنُبًا

جنب

21

fettahheru

öyle ki temizlenin/yıkanın

فَاطَّهَّرُوا

طهر

22

vein

ve eğer

وَإِنْ

-

23

kuntum

oldunuz

كُنْتُمْ

كون

24

merda

hastalar

مَرْضَىٰ

مرض

25

ev

ya da

أَوْ

-

26

ala

üzerinde

عَلَىٰ

-

27

seferin

bir sefer

سَفَرٍ

سفر

28

ev

ya da

أَوْ

-

29

ca'e

geldi

جَاءَ

جيا

30

ehadun

biriniz

أَحَدٌ

احد

31

minkum

sizden

مِنْكُمْ

-

32

mine

مِنَ

-

33

l-gaiti

gaitadan/dışkılamaktan

الْغَائِطِ

غوط

34

ev

ya da

أَوْ

-

35

lamestumu

dokundunuz/cinsel ilişkiye girdiniz

لَامَسْتُمُ

لمس

36

n-nisa'e

kadınlara

النِّسَاءَ

نسو

37

fe lem

ve asla

فَلَمْ

-

38

tecidu

bulamadınız

تَجِدُوا

وجد

39

maen

bir su

مَاءً

موه

40

feteyemmemu

öyle ki teyemmüm edin/sürün

فَتَيَمَّمُوا

يمم

41

saiyden

toprağa/kuma

صَعِيدًا

صعد

42

tayyiben

iyi/hoş/yumuşak

طَيِّبًا

طيب

43

femsehu

öyle ki sıvazlayın

فَامْسَحُوا

مسح

44

bivucuhikum

yüzlerinize

بِوُجُوهِكُمْ

وجه

45

ve eydikum

ve ellerinize

وَأَيْدِيكُمْ

يدي

46

minhu

ondan (topraktan/kumdan)

مِنْهُ

-

47

ma

değildir

مَا

-

48

yuridu

razı olur

يُرِيدُ

رود

49

llahu

Allah

اللَّهُ

-

50

liyec'ale

yapmaya

لِيَجْعَلَ

جعل

51

aleykum

sizlere

عَلَيْكُمْ

-

52

min

مِنْ

-

53

haracin

zorluktan/darlıktan

حَرَجٍ

حرج

54

velakin

fakat

وَلَٰكِنْ

-

55

yuridu

razı olur/arzular

يُرِيدُ

رود

56

liyutahhirakum

temizlemeye sizleri

لِيُطَهِّرَكُمْ

طهر

57

veliyutimme

ve tamamlamaya

وَلِيُتِمَّ

تمم

58

nia'metehu

kendi nimetini

نِعْمَتَهُ

نعم

59

aleykum

sizlere

عَلَيْكُمْ

-

60

leallekum

belki sizler

لَعَلَّكُمْ

-

61

teşkurune

şükredersiniz

تَشْكُرُونَ

شكر

675|5|6|يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوٓا۟ إِذَا قُمْتُمْ إِلَى ٱلصَّلَوٰةِ فَٱغْسِلُوا۟ وُجُوهَكُمْ وَأَيْدِيَكُمْ إِلَى ٱلْمَرَافِقِ وَٱمْسَحُوا۟ بِرُءُوسِكُمْ وَأَرْجُلَكُمْ إِلَى ٱلْكَعْبَيْنِ وَإِن كُنتُمْ جُنُبًا فَٱطَّهَّرُوا۟ وَإِن كُنتُم مَّرْضَىٰٓ أَوْ عَلَىٰ سَفَرٍ أَوْ جَآءَ أَحَدٌ مِّنكُم مِّنَ ٱلْغَآئِطِ أَوْ لَٰمَسْتُمُ ٱلنِّسَآءَ فَلَمْ تَجِدُوا۟ مَآءً فَتَيَمَّمُوا۟ صَعِيدًا طَيِّبًا فَٱمْسَحُوا۟ بِوُجُوهِكُمْ وَأَيْدِيكُم مِّنْهُ مَا يُرِيدُ ٱللَّهُ لِيَجْعَلَ عَلَيْكُم مِّنْ حَرَجٍ وَلَٰكِن يُرِيدُ لِيُطَهِّرَكُمْ وَلِيُتِمَّ نِعْمَتَهُۥ عَلَيْكُمْ لَعَلَّكُمْ تَشْكُرُونَ
6. Yâ eyyuhellezîne âmenû izâ kumtum iles salâti fagsilû vucûhekum ve eydiyekum ilel merâfikı vemsehû bi ruusikum ve erculekum ilâl ka’beyn(ka’beyni) ve in kuntum cunuben fattahherû ve in kuntum mardâ ev alâ seferin ev câe ehadun minkum minel gâitı ev lâmestumun nisâe fe lem tecidû mâen fe teyemmemû saîden tayyiben femsehû bi vucûhikum ve eydîkum minh(minhu) mâ yurîdullâhu li yec’ale aleykum min haracin ve lâkin yurîdu li yutahhirekum ve li yutimme ni’metehu aleykum leallekum teşkurûn(teşkurûne).