Şerefli Kur'an'ın Türkçe Meali; Prof. Dr. İbrahim Esinler'in teviliyle...

(Mâide) 5:24
Dediler: "Ey Musa! Doğrusu bizler asla girmeyiz ona ebediyen onlar orada olduğu sürece; kalkış sen ve Rabbin4; öyle ki katledin35 ikiniz; doğrusu bizler ha burada oturanlarız."
-4-

4Efendi, komuta eden.

-35-

35Savaşmak, zor duruma sokmak, aşırı derecede rahatsız etmek, zarar vermek. Katletmek öldürmek asla değildir. 33:16 ayetinde Yüce Allah bizlere işaretini vermiştir. 33:16 ayetinde "De ki: "Asla menfaat sağlamaz sizlere firar eğer firar etseydiniz ölümden ya da katillikten; ve o zaman metalandırılmazsınız biraz dışında."" buyrulmuştur. Bu ayetten net olarak anlarız ki ölüm ile katillik aynı şey asla değildir. Farklı kavramlar olduğunu Rabbimiz bu iki kelimeyi "ya da", "veya" anlamında olan "evi" ayracıyla ayırarak göstermiştir. Her katletme illa ki ölümle sonuçlanmak zorunda değildir. Ancak ölümle de sonuçlanabilir.

(Mâide) 5:24

#

Kelime

Anlam

Arapça

Kök

1

kalu

dediler

قَالُوا

قول

2

ya musa

ey Musa

يَا مُوسَىٰ

-

3

inna

doğrusu bizler

إِنَّا

-

4

len

asla

لَنْ

-

5

nedhuleha

girmeyiz ona

نَدْخُلَهَا

دخل

6

ebeden

ebediyen

أَبَدًا

ابد

7

ma

 

مَا

-

8

damu

onlar olduğu sürece

دَامُوا

دوم

9

fiha

orada

فِيهَا

-

10

fezheb

kalkış

فَاذْهَبْ

ذهب

11

ente

sen

أَنْتَ

-

12

ve rabbuke

ve Rabbin

وَرَبُّكَ

ربب

13

fe katila

öyle ki katledin ikiniz

فَقَاتِلَا

قتل

14

inna

doğrusu bizler

إِنَّا

-

15

hahuna

ha burada

هَاهُنَا

-

16

kaidune

oturanlarız

قَاعِدُونَ

قعد


693|5|24|قَالُوا۟ يَٰمُوسَىٰٓ إِنَّا لَن نَّدْخُلَهَآ أَبَدًا مَّا دَامُوا۟ فِيهَا فَٱذْهَبْ أَنتَ وَرَبُّكَ فَقَٰتِلَآ إِنَّا هَٰهُنَا قَٰعِدُونَ
24. Kâlû yâ mûsâ innâ len nedhulehâ ebeden mâ dâmû fîhâ fezheb ente ve rabbuke fe kâtilâ innâ hâhunâ kâıdûn(kâıdûne).