Şerefli Kur'an'ın Türkçe Meali; Prof. Dr. İbrahim Esinler'in teviliyle...

(Mâide) 5:13
Öyle ki mîsâklarını281 bozmaları nedeniyledir; mutlak lanetledik280 onları ve yaptık kalplerini kaskatı175; tahrif ederler kelimeleri yerlerinden; ve unuttular bir payı zikredildiklerinden kendisiyle* (Tevrât'la); ve daima karşılaşırsın onlardan bir hainlik üzerine; dışındadır onlardan bir azı ; öyle ki affet onlardan; ve el sıkış/dokun kibarca; doğrusu Allah sever muhsinleri294.
-281-

281Antlaşma, sözleşme, ahit, söz.

-280-

280Uğursuz bırakmak. Yüce Allah'ın lanet etmesi hak etmiş kimseleri rahmetinden uzak tutmasıdır. Rahmetten uzak kalmak tüm uğursuzluklarla karşılaşmak demektir. Bu kimseler bir göz aydınlığı, mutluluk ve huzur asla göremezler.  

-175-

175Gözler nasıl ki beyinle görür, kulaklar nasıl ki beyinle duyar, beyin de kalple akleder. İnsan kalbinde kendi hafızası olan 40-50 bin adet sinir hücresi vardır. Kalp sinirleri beynin karar verme bölgesi olan ön lobuna (perçem bölgesi altına) uyarıda bulunur. Aklı kullanarak karar vermede kalbin rolü vardır. Kâfirlik etmiş kişilerin kalpleri biyolojik olarak paslanır (LDH yağı oksitlenir yani paslanır), kalbin beyni etkilemesi bozulur. Kalp mühürlenir. Kalp kilitlenir. Kalp marazlı/hastalıklı olur. Kalp perdelenir. Kalpler paslanır. İnsan kendi yapıp ettiğiyle buna neden olur. Ancak daha geniş boyutta Yüce Allah’ın buna izin vermesiyle süreç gerçekleşir.

Kalplerin paslanması LDH isimli kötü yağın oksitlenmesi yani paslanması sonucu da gerçekleşir.

Kavrayan/anlayan/akleden kalpler: Kalp-beyin iletişimi.

Kalplerin paslanması.


-294-

294Güzel işler yapan, güzelleştiren.

*Kendilerine verilen Tevrât'tan bir pay alamadılar. Onun yerine kendi elleriyle yazdıkları uyduruk anlatılar olan Talmud'a tabi oldular.
null
(Mâide) 5:13

#

Kelime

Anlam

Arapça

Kök

1

febima

öyle ki nedeniyledir

فَبِمَا

-

2

nekdihim

bozmaları onların

نَقْضِهِمْ

نقض

3

misakahum

misaklarını

مِيثَاقَهُمْ

وثق

4

leannahum

mutlak lanetledik onları

لَعَنَّاهُمْ

لعن

5

ve cealna

ve yaptık

وَجَعَلْنَا

جعل

6

kulubehum

kalplerini

قُلُوبَهُمْ

قلب

7

kasiyeten

bir kaskatı

قَاسِيَةً

قسو

8

yuharrifune

tahrif ederler

يُحَرِّفُونَ

حرف

9

l-kelime

kelimeleri

الْكَلِمَ

كلم

10

an

 

عَنْ

-

11

mevadiihi

yerlerinden

مَوَاضِعِهِ

وضع

12

ve nesu

ve unuttular

وَنَسُوا

نسي

13

hazzen

bir payı

حَظًّا

حظظ

14

mimma

 

مِمَّا

-

15

zukkiru

zikredildiklerinden

ذُكِّرُوا

ذكر

16

bihi

kendisiyle (kitap)

بِهِ

-

17

ve la

ve 

وَلَا

-

18

tezalu

daima

تَزَالُ

زيل

19

tettaliu

karşılaşırsın

تَطَّلِعُ

طلع

20

ala

üzerine

عَلَىٰ

-

21

hainetin

bir hainlik

خَائِنَةٍ

خون

22

minhum

onlardan

مِنْهُمْ

-

23

illa

dışındadır

إِلَّا

-

24

kalilen

bir az

قَلِيلًا

قلل

25

minhum

onlardan

مِنْهُمْ

-

26

fea'fu

öyle ki affet

فَاعْفُ

عفو

27

anhum

onlardan

عَنْهُمْ

-

28

vesfeh

ve el sıkış/dokun kibarca

وَاصْفَحْ

صفح

29

inne

doğrusu

إِنَّ

-

30

llahe

Allah

اللَّهَ

-

31

yuhibbu

sever

يُحِبُّ

حبب

32

l-muhsinine

muhsinleri

الْمُحْسِنِينَ

حسن


682|5|13|فَبِمَا نَقْضِهِم مِّيثَٰقَهُمْ لَعَنَّٰهُمْ وَجَعَلْنَا قُلُوبَهُمْ قَٰسِيَةً يُحَرِّفُونَ ٱلْكَلِمَ عَن مَّوَاضِعِهِۦ وَنَسُوا۟ حَظًّا مِّمَّا ذُكِّرُوا۟ بِهِۦ وَلَا تَزَالُ تَطَّلِعُ عَلَىٰ خَآئِنَةٍ مِّنْهُمْ إِلَّا قَلِيلًا مِّنْهُمْ فَٱعْفُ عَنْهُمْ وَٱصْفَحْ إِنَّ ٱللَّهَ يُحِبُّ ٱلْمُحْسِنِينَ
13. Fe bimâ nakdihim mîsâkahum leannâhum ve cealnâ kulûbehum kâsiyet(kâsiyeten), yuharrifûnel kelime an mevâdııhî ve nesû hazzan mimmâ zukkirû bih(bihî), ve lâ tezâlu tettaliu alâ hâınetin minhum illâ kalîlen minhum fa’fu anhum vasfah innallâhe yuhıbbul muhsinîn(muhsinîne).