Şerefli Kur'an'ın Türkçe Meali; Prof. Dr. İbrahim Esinler'in teviliyle...

(Mâide) 5:116
Ve dediği zaman Allah: "Ey Meryem oğlu Îsâ! Sen mi dedin insanlara (ki) edinin beni ve annemi iki ilâh Allah’ın astından?"; Dedi (Îsâ): "Subhân’sın7 sen; olmuş değildir bana ki derim olmayanı bana bir hakla/gerçekle; eğer demiş olsaydım onu; öyle ki muhakkak bilirdin onu; bilirsin sen nefsimdekini; ve bilmem ben senin nefsindekini; doğrusu sen; sensin Alîm (olan) gayba."
-7-

7Tüm isimlerini/sıfatlarını tecelli ettiren.

null
(Mâide) 5:116

#

Kelime

Anlam

Arapça

Kök

1

ve iz

ve zaman

وَإِذْ

-

2

kale

dediği

قَالَ

قول

3

llahu

Allah

اللَّهُ

-

4

ya iysa

ey Îsa

يَا عِيسَى

-

5

bne

oğlu

ابْنَ

بني

6

meryeme

Meryem

مَرْيَمَ

-

7

eente

sen mi?

أَأَنْتَ

-

8

kulte

dedin

قُلْتَ

قول

9

linnasi

insanlara

لِلنَّاسِ

نوس

10

ttehizuni

edinin beni

اتَّخِذُونِي

اخذ

11

ve ummiye

ve annemi

وَأُمِّيَ

امم

12

ilaheyni

iki ilah

إِلَٰهَيْنِ

اله

13

min

 

مِنْ

-

14

duni

astından

دُونِ

دون

15

llahi

Allah’ın

اللَّهِ

-

16

kale

dedi

قَالَ

قول

17

subhaneke

Subhan’sın sen

سُبْحَانَكَ

سبح

18

ma

değildir

مَا

-

19

yekunu

olmuş

يَكُونُ

كون

20

li

bana

لِي

-

21

en

ki

أَنْ

-

22

ekule

derim

أَقُولَ

قول

23

ma

 

مَا

-

24

leyse

olmayanı

لَيْسَ

ليس

25

li

bana

لِي

-

26

bihakkin

bir hakla/gerçekle

بِحَقٍّ

حقق

27

in

eğer

إِنْ

-

28

kuntu

olsaydım

كُنْتُ

كون

29

kultuhu

dedim onu

قُلْتُهُ

قول

30

fekad

öyle ki muhakkak

فَقَدْ

-

31

alimtehu

bilirdim onu

عَلِمْتَهُ

علم

32

tea'lemu

bilirsin

تَعْلَمُ

علم

33

ma

 

مَا

-

34

fi

 

فِي

-

35

nefsi

nefsimdekini

نَفْسِي

نفس

36

ve la

ve

وَلَا

-

37

ea'lemu

bilmem ben

أَعْلَمُ

علم

38

ma

olanı

مَا

-

39

fi

 

فِي

-

40

nefsike

nefsindekini senin

نَفْسِكَ

نفس

41

inneke

doğrusu sen 

إِنَّكَ

-

42

ente

sensin

أَنْتَ

-

43

allamu

A

عَلَّامُ

علم

44

l-guyubi

gizlileri

الْغُيُوبِ

غيب


785|5|116|وَإِذْ قَالَ ٱللَّهُ يَٰعِيسَى ٱبْنَ مَرْيَمَ ءَأَنتَ قُلْتَ لِلنَّاسِ ٱتَّخِذُونِى وَأُمِّىَ إِلَٰهَيْنِ مِن دُونِ ٱللَّهِ قَالَ سُبْحَٰنَكَ مَا يَكُونُ لِىٓ أَنْ أَقُولَ مَا لَيْسَ لِى بِحَقٍّ إِن كُنتُ قُلْتُهُۥ فَقَدْ عَلِمْتَهُۥ تَعْلَمُ مَا فِى نَفْسِى وَلَآ أَعْلَمُ مَا فِى نَفْسِكَ إِنَّكَ أَنتَ عَلَّٰمُ ٱلْغُيُوبِ
116. Ve iz kâlellâhu yâ îsebne meryeme e ente kulte lin nâsittehizûnî ve ummiye ilâheyni min dûnillâh(dûnillâhi) kâle subhâneke mâ yekûnu lî en ekûle mâ leyse lî bi hakk(hakkın) in kuntu kultuhu fe kad alimteh(alimtehu) ta’lemû mâ fî nefsî ve lâ a’lemu mâ fî nefsik(nefsike) inneke ente allemul guyûb(guyûbi).