Şerefli Kur'an'ın Türkçe Meali; Prof. Dr. İbrahim Esinler'in teviliyle...

(Mü'min) 40:78
Ve ant olsun gönderdik resûller418 senden önce; onlardan kimini kıssalaştırdık430 sana; ve onlardan kimini asla kıssalaştırmadık430 sana; ve olmuş değildir bir resûle418 ki getirir bir ayet287 Allah'ın izni dışında; öyle ki geldiği zaman emri Allah'ın; tamamlandı hakla/gerçekle; ve hüsrana uğradı orada/zamanda batılla418 uğraşanlar.
-418-418Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.  -430-430Anlatı, öykü.-287-

287Gösterge, işaret, mucize, indikatör.

null
(Mü'min) 40:78

#

Kelime

Anlam

Arapça

Kök

1

velekad

ve ant olsun

وَلَقَدْ

-

2

erselna

gönderdik

أَرْسَلْنَا

رسل

3

rusulen

resûller

رُسُلًا

رسل

4

min

 

مِنْ

-

5

kablike

senden önce

قَبْلِكَ

قبل

6

minhum

onlardan

مِنْهُمْ

-

7

men

kimini

مَنْ

-

8

kasasna

kısaslaştırdık

قَصَصْنَا

قصص

9

aleyke

sana

عَلَيْكَ

-

10

ve  minhum

ve onlardan

وَمِنْهُمْ

-

11

men

kimini

مَنْ

-

12

lem

asla

لَمْ

-

13

neksus

kısaslaştırmadık

نَقْصُصْ

قصص

14

aleyke

sana

عَلَيْكَ

-

15

ve ma

ve değildir

وَمَا

-

16

kane

olmuş

كَانَ

كون

17

lirasulin

bir resûle

لِرَسُولٍ

رسل

18

en

ki

أَنْ

-

19

ye'tiye

getirir 

يَأْتِيَ

اتي

20

biayetin

bir ayet

بِايَةٍ

ايي

21

illa

dışında

إِلَّا

-

22

biizni

izni

بِإِذْنِ

اذن

23

llahi

Allah'ın

اللَّهِ

-

24

feiza

öyle ki zaman

فَإِذَا

-

25

ca'e

geldiği

جَاءَ

جيا

26

emru

emri

أَمْرُ

امر

27

llahi

Allah'ın

اللَّهِ

-

28

kudiye

karara bağlandı

قُضِيَ

قضي

29

bil-hakki

hakla/gerçekle

بِالْحَقِّ

حقق

30

ve hasira

ve hüsrana uğradı

وَخَسِرَ

خسر

31

hunalike

orada/zamanda

هُنَالِكَ

-

32

l-mubtilune

batılla uğraşanlar

الْمُبْطِلُونَ

بطل


4209|40|78|وَلَقَدْ أَرْسَلْنَا رُسُلًا مِّن قَبْلِكَ مِنْهُم مَّن قَصَصْنَا عَلَيْكَ وَمِنْهُم مَّن لَّمْ نَقْصُصْ عَلَيْكَ وَمَا كَانَ لِرَسُولٍ أَن يَأْتِىَ بِـَٔايَةٍ إِلَّا بِإِذْنِ ٱللَّهِ فَإِذَا جَآءَ أَمْرُ ٱللَّهِ قُضِىَ بِٱلْحَقِّ وَخَسِرَ هُنَالِكَ ٱلْمُبْطِلُونَ
78. Ve lekad erselnâ rusulen min kablike minhum men kasasnâ aleyke ve minhum men lem naksus aleyk(aleyke), ve mâ kâne li resûlin en ye’tiye bi âyetin illâ bi iznillâh(iznillâhi), fe izâ câe emrullâhi kudıye bil hakkı ve hasire hunâlikel mubtılûn(mubtılûne).