Şerefli Kur'an'ın Türkçe Meali; Prof. Dr. İbrahim Esinler'in teviliyle...

(Nisâ) 4:90
Dışındadır kimseler (ki) birleştiler/katıldılar* bir kavme/topluma (ki) sizlerin arasında ve onların arasında (vardır) bir misak/anlaşma ya da geldiler sizlere sarılmış** (olarak) sudurları/göğüsleri ki katletmekten35 sizleri ya da katletmekten35 kendi kavimlerini/toplumlarını; ve şayet dileseydi*** Allah mutlak güçlendirip atardı onları üzerinize; öyle ki mutlak katledelerdi35 sizleri; öyleyse eğer ki azlettilerse/ayırdılarsa sizleri; öyle ki asla katletmezler35 (artık) sizleri; ve bulunurlar üzerinize selamet/barış/güven; öyleyse yapmış değildir Allah sizlere onlar aleyhine bir yol****.
-35-

35Öldürmek, savaşmak, zor duruma sokmak, aşırı derecede rahatsız etmek, zarar vermek.

*Arada bir antlaşma bulunan bir kavme katıldıklarında artık o kavmin kurallarına uymak zorunda oldukları için katletmeye bir son vermek zorunda kalacaklardır.

**Katletmekten göğüsleri sarılmış, sıkışmış, bunalmış olarak teslim olurlarsa, sizleri katletmeyi bıraktılarsa artık onlara karşı bir katletme asla yapamazsınız. Barış içinde geçinip gidin. 

***Yüce Allah dilemediği için onlar teslim oldular. İşleri ve oluşları ancak Yüce Allah yönetir.

****Onların aleyhine olacak bir yol aramayın.

null
(Nisâ) 4:90

#

Kelime

Anlam

Arapça

Kök

1

illa

dışındadır

إِلَّا

-

2

ellezine

kimseler

الَّذِينَ

-

3

yesilune

birleştiler/katıldılar

يَصِلُونَ

وصل

4

ila

 

إِلَىٰ

-

5

kavmin

bir kavme/topluma

قَوْمٍ

قوم

6

beynekum

aranızda sizleri

بَيْنَكُمْ

بين

7

ve beynehum

ve arasında onların

وَبَيْنَهُمْ

بين

8

misakun

bir misak/anlaşma

مِيثَاقٌ

وثق

9

ev

ya da

أَوْ

-

10

ca'ukum

geldiler sizlere

جَاءُوكُمْ

جيا

11

hasirat

sarılmış

حَصِرَتْ

حصر

12

suduruhum

sudurları

صُدُورُهُمْ

صدر

13

en

ki

أَنْ

-

14

yukatilukum

katlederler sizleri

يُقَاتِلُوكُمْ

قتل

15

ev

veya

أَوْ

-

16

yukatilu

katlelerder

يُقَاتِلُوا

قتل

17

kavmehum

kendi kavimlerini

قَوْمَهُمْ

قوم

18

velev

ve şayet

وَلَوْ

-

19

şa'e

dileseydi

شَاءَ

شيا

20

llahu

Allah

اللَّهُ

-

21

leselletahum

mutlak güçlendirip atardı onları

لَسَلَّطَهُمْ

سلط

22

aleykum

üzerinize

عَلَيْكُمْ

-

23

fe lekatelukum

öyle ki mutlak katledelerdi sizleri

فَلَقَاتَلُوكُمْ

قتل

24

feini

öyle ki eğer

فَإِنِ

-

25

a'tezelukum

öyle ki azlettiler/ayırdılar sizleri

اعْتَزَلُوكُمْ

عزل

26

fe lem

öyle ki asla

فَلَمْ

-

27

yukatilukum

katletmezler sizleri

يُقَاتِلُوكُمْ

قتل

28

ve elkav

ve bulunurlar

وَأَلْقَوْا

لقي

29

ileykumu

üzerinize

إِلَيْكُمُ

-

30

s-seleme

selamet

السَّلَمَ

سلم

31

fema

öyle ki değildir

فَمَا

-

32

ceale

yapmış

جَعَلَ

جعل

33

llahu

Allah

اللَّهُ

-

34

lekum

sizlere

لَكُمْ

-

35

aleyhim

onlar aleyhine

عَلَيْهِمْ

-

36

sebilen

bir yol

سَبِيلًا

سبل

583|4|90|إِلَّا ٱلَّذِينَ يَصِلُونَ إِلَىٰ قَوْمٍۭ بَيْنَكُمْ وَبَيْنَهُم مِّيثَٰقٌ أَوْ جَآءُوكُمْ حَصِرَتْ صُدُورُهُمْ أَن يُقَٰتِلُوكُمْ أَوْ يُقَٰتِلُوا۟ قَوْمَهُمْ وَلَوْ شَآءَ ٱللَّهُ لَسَلَّطَهُمْ عَلَيْكُمْ فَلَقَٰتَلُوكُمْ فَإِنِ ٱعْتَزَلُوكُمْ فَلَمْ يُقَٰتِلُوكُمْ وَأَلْقَوْا۟ إِلَيْكُمُ ٱلسَّلَمَ فَمَا جَعَلَ ٱللَّهُ لَكُمْ عَلَيْهِمْ سَبِيلًا
90. İllâllezîne yasılûne ilâ kavmin beynekum ve beynehum mîsâkun ev câûkum hasırat sudûruhum en yukâtilûkum ev yukâtilû kavmehum. Ve lev şâallâhu le selletahum aleykum fe le kâtelûkum, fe inı’tezelûkum fe lem yukâtilûkum ve elkav ileykumus seleme, fe mâ cealallâhu lekum aleyhim sebîlâ(sebîlen).