Şerefli Kur'an'ın Türkçe Meali; Prof. Dr. İbrahim Esinler'in teviliyle...

(Nisâ) 4:84
Öyle ki katlet35 Allah yolunda; mükellef edilmezsin kendi nefsin201 dışında; ve teşvik et müminleri27; belki Allah ki kısıtlar/sınırlar kâfirlik25 etmiş kimselerin gücünü/kuvvetini; ve Allah daha şiddetlidir güçte/kuvvette; ve daha şiddetlidir tenkîlde518.
-35-

35Savaşmak, zor duruma sokmak, aşırı derecede rahatsız etmek, zarar vermek. Katletmek öldürmek asla değildir. 33:16 ayetinde Yüce Allah bizlere işaretini vermiştir. 33:16 ayetinde "De ki: "Asla menfaat sağlamaz sizlere firar eğer firar etseydiniz ölümden ya da katillikten; ve o zaman metalandırılmazsınız biraz dışında."" buyrulmuştur. Bu ayetten net olarak anlarız ki ölüm ile katillik aynı şey asla değildir. Farklı kavramlar olduğunu Rabbimiz bu iki kelimeyi "ya da", "veya" anlamında olan "evi" ayracıyla ayırarak göstermiştir. Her katletme illa ki ölümle sonuçlanmak zorunda değildir. Ancak ölümle de sonuçlanabilir.

-201-

201Benlik, kişilik, öz varlık.

-27-

27İtimat eden/emin olan. Yüce Allah'ın varlığına O'nun evren kitabını okuyarak delillerle tanık/şahit olan. Kur'an'ın ilâhi olduğuna kanıtlarla kanaat getirmek ve Kur'an'a itimat etmek/güvenmek.   

-25-

25Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.  

-518-518Herkese örnek olacak bir ceza verme. Uzağa gönderme, uzaklaştırma. 


(Nisâ) 4:84

#

Kelime

Anlam

Arapça

Kök

1

fekatil

öyle ki katlet

فَقَاتِلْ

قتل

2

fi

 

فِي

-

3

sebili

yolunda

سَبِيلِ

سبل

4

llahi

Allah

اللَّهِ

-

5

la

 

لَا

-

6

tukellefu

mükellef edilmezsin

تُكَلَّفُ

كلف

7

illa

dışında

إِلَّا

-

8

nefseke

kendi nefsin

نَفْسَكَ

نفس

9

ve harridi

ve teşvik et

وَحَرِّضِ

حرض

10

l-mu'minine

müminleri

الْمُؤْمِنِينَ

امن

11

asa

belki

عَسَى

عسي

12

llahu

Allah

اللَّهُ

-

13

en

ki

أَنْ

-

14

yekuffe

kısıtlat/sınırlar

يَكُفَّ

كفف

15

be'se

gücünü

بَأْسَ

باس

16

ellezine

kimselerin

الَّذِينَ

-

17

keferu

kâfirlik ettiler

كَفَرُوا

كفر

18

vallahu

ve Allah'ın

وَاللَّهُ

-

19

eşeddu

daha şiddetlidir

أَشَدُّ

شدد

20

be'sen

güçte

بَأْسًا

باس

21

ve eşeddu

ve daha şiddetlidir

وَأَشَدُّ

شدد

22

tenkilen

tenkilde

تَنْكِيلًا

نكل


577|4|84|فَقَٰتِلْ فِى سَبِيلِ ٱللَّهِ لَا تُكَلَّفُ إِلَّا نَفْسَكَ وَحَرِّضِ ٱلْمُؤْمِنِينَ عَسَى ٱللَّهُ أَن يَكُفَّ بَأْسَ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ وَٱللَّهُ أَشَدُّ بَأْسًا وَأَشَدُّ تَنكِيلًا
84. Fe kâtil fî sebîlillâh(sebîlillâhi), lâ tukellefu illâ nefseke ve harrıdıl mu’minîn(mu’minîne), asallâhu en yekuffe be’sellezîne keferû. Vallâhu eşeddu be’sen ve eşeddu tenkîlâ(tenkîlen).