Şerefli Kur'an'ın Türkçe Meali; Prof. Dr. İbrahim Esinler'in teviliyle...

(Nisâ) 4:83
Ve geldiği zaman onlara bir emir/iş güvenden ya da korkudan; yaydılar onu; şayet döndürselerdi onu resûle ve kendilerinden (olan) emir sahiplerine; mutlak bilirdi onu (emrin/işin iç yüzünü) kendilerinden kimseler (ki) derinlemesine araştırırlar onu (emri/işi); şayet olmasa fazlı Allah'ın üzerinize; ve rahmeti (de); mutlak tabi olurdunuz şeytâna29 bir az dışında.
-29-

29Saptıran, bozan, uzaklaştıran her şey için kullanılan bir kavramdır. En büyük şeytân İblîs'tir. Onun soyları olan, paralel evrenden kalp ve beyin hücrelerimize kuantum seviyesinde fısıldayarak insanları saptıran cinler de bir şeytândır. İnsanlardan bir kimse de şeytân olabilir. Haktan/gerçekten saptırmışsa; doğru olanı bozmuşsa, doğrudan uzaklaştırmışsa o şey Kur'an'a göre şeytândır. Kur'an'dan saptıran, Kur'an'ı anlamını bozan söylenti/hadis kitapları da birer şeytândır. Güneş'ten çıkan kozmik parçacıklar da DNA gibi organik molekülleri bozduğu için Rabbimiz tarafından şeytanlar olarak tanımlanmıştır. Bu nedenle geçtiği ayete göre anlam verilmelidir.

null
(Nisâ) 4:83

#

Kelime

Anlam

Arapça

Kök

1

ve iza

ve zaman

وَإِذَا

-

2

ca'ehum

geldi onlara

جَاءَهُمْ

جيا

3

emrun

bir emir/iş

أَمْرٌ

امر

4

mine

 

مِنَ

-

5

l-emni

güvenden

الْأَمْنِ

امن

6

evi

ya da 

أَوِ

-

7

l-havfi

korkudan

الْخَوْفِ

خوف

8

ezau

yaydılar

أَذَاعُوا

ذيع

9

bihi

onu

بِهِ

-

10

velev

şayet

وَلَوْ

-

11

radduhu

döndürselerdi onu

رَدُّوهُ

ردد

12

ila

 

إِلَى

-

13

r-rasuli

resûle

الرَّسُولِ

رسل

14

ve ila

ve

وَإِلَىٰ

-

15

uli

sahiplerine

أُولِي

اول

16

l-emri

emir

الْأَمْرِ

امر

17

minhum

onlardan

مِنْهُمْ

-

18

lealimehu

mutlak bilirdi onu

لَعَلِمَهُ

علم

19

ellezine

kimseler

الَّذِينَ

-

20

yestenbitunehu

derinlemesine araştırırlar onu

يَسْتَنْبِطُونَهُ

نبط

21

minhum

onlardan

مِنْهُمْ

-

22

velevla

şayet olmasa

وَلَوْلَا

-

23

fedlu

fazlı

فَضْلُ

فضل

24

llahi

Allah'ın

اللَّهِ

-

25

aleykum

üzerinize

عَلَيْكُمْ

-

26

ve rahmetuhu

ve rahmeti

وَرَحْمَتُهُ

رحم

27

lattebea'tumu

mutlak tabi olurdunuz

لَاتَّبَعْتُمُ

تبع

28

ş-şeytane

şeytana

الشَّيْطَانَ

شطن

29

illa

dışında

إِلَّا

-

30

kalilen

bir az

قَلِيلًا

قلل

576|4|83|وَإِذَا جَآءَهُمْ أَمْرٌ مِّنَ ٱلْأَمْنِ أَوِ ٱلْخَوْفِ أَذَاعُوا۟ بِهِۦ وَلَوْ رَدُّوهُ إِلَى ٱلرَّسُولِ وَإِلَىٰٓ أُو۟لِى ٱلْأَمْرِ مِنْهُمْ لَعَلِمَهُ ٱلَّذِينَ يَسْتَنۢبِطُونَهُۥ مِنْهُمْ وَلَوْلَا فَضْلُ ٱللَّهِ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَتُهُۥ لَٱتَّبَعْتُمُ ٱلشَّيْطَٰنَ إِلَّا قَلِيلًا
83. Ve izâ câehum emrun minel emni evil havfi ezâû bihî.Ve lev reddûhu ilâr resûli ve ilâ ulil emri minhum le alimehullezîne yestenbitûnehu minhum. Ve lev lâ fadlullâhi aleykum ve rahmetuhu letteba’tumuş şeytâne illâ kalîlâ(kalîlen).