Şerefli Kur'an'ın Türkçe Meali; Prof. Dr. İbrahim Esinler'in teviliyle...

(Nisâ) 4:77

Görmez misin kimseleri? Denildi onlara; çekin ellerinizi; ve ikame572 edin salâtı5; ve verin zekâtı10; öyle ki ne zaman yazıldı onlara savaş; o zaman bir fırka/bir bölük onlardan haşyet53 duyar insanlara; haşyet53 duyar gibi Allah'a; ya da daha şiddetli bir haşyet53 duyma; ve dediler: “Rabbimiz4! Niçin yazdın bize savaş? Keşke tehir etseydin/erteleseydin bizi yakın bir ecele/bir süreye”; de ki: “Dünya metası54 azdır; ve ahiret hayırlıdır; kimse için; takvalı21 oldu; ve zulmedilmez sizlere bir fitil/bir sicim137 (kadar).

-572-572Ayağa kaldırmak, dikmek, kaldırıp devam ettirmek, ortaya koymak, meydana çıkarmak, ayakta tutmak. -5-

5Müminlerin belirli vakitlerde (sabah ve akşam) akılla/fikirle Kur’an okuması, Kur’an dersi yaparak Kur’an’ın peşinden koşması. Akşam salâtı (Güneş’in batmasıyla başlar ve havanın tam kararmasıyla biter) ve sabah salâtı (havanın halen tam karanlık olduğu son anlarda başlar ve Güneş’in doğuşuyla biter).

-10-

10Arınma; her türlü kazançtan toplumun hakkını verme. Kazancın arınması-vergi; kazanç/kâr elde edildiğinde toplumun hakkı olan payın beklemeden topluma geri verilmesi. Oranı kamu otoritesi ihtiyaca göre belirler. Kamunun vergi almadığı kalemlerde kazancın 1/5'i topluma geri döndürülür. 

-53-

53Huşu. Derin saygıdan yüreğin ürpermesi. Bir şeyin heybet ve cazibesine karşı alçalma. Alçak gönüllülük.

-4-

4Efendi, komuta eden.

-54-

54Sermaye. Yararlanma.

-21-

21Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

-137-

137Evrenimizin en küçük yapıtaşı 1.6x10-35 metre uzunluğunda, ipliksi, fitil benzeri titreşen bir sicimdir. İpliksi, fitil benzeri yapılardır.

Kur'an’da yüce Allah evrendeki en küçük yapının sicim (kıvrılmış-fitil, ‘string’) olduğunu işaret etmektedir.

(Nisâ) 4:77

  # 

     Kelime    

    Anlam    

    Arapça    

 Kök 

1

elem

أَلَمْ

-

2

tera

görmez misin

تَرَ

راي

3

ila

إِلَى

-

4

ellezine

kimseleri

الَّذِينَ

-

5

kile

denildi

قِيلَ

قول

6

lehum

onlara

لَهُمْ

-

7

kuffu

çekin

كُفُّوا

كفف

8

eydiyekum

ellerinizi

أَيْدِيَكُمْ

يدي

9

ve ekimu

ve dikin/ayağa kaldırın

وَأَقِيمُوا

قوم

10

s-salate

salatı

الصَّلَاةَ

صلو

11

ve atu

ve verin

وَاتُوا

اتي

12

z-zekate

zekâtı

الزَّكَاةَ

زكو

13

felemma

öyle ki ne zaman

فَلَمَّا

-

14

kutibe

yazıldı

كُتِبَ

كتب

15

aleyhimu

onlara

عَلَيْهِمُ

-

16

l-kitalu

savaş

الْقِتَالُ

قتل

17

iza

o zaman

إِذَا

-

18

ferikun

bir fırka/bir grup

فَرِيقٌ

فرق

19

minhum

onlardan

مِنْهُمْ

-

20

yehşevne

haşyet duyar/derin saygı duyar

يَخْشَوْنَ

خشي

21

n-nase

insanlara

النَّاسَ

نوس

22

kehaşyeti

haşyet duyar/derin saygı duyar gibi

كَخَشْيَةِ

خشي

23

llahi

Allah'a

اللَّهِ

-

24

ev

ya da

أَوْ

-

25

eşedde

daha şiddetli

أَشَدَّ

شدد

26

haşyeten

bir haşyet duyma/derin saygı duyma

خَشْيَةً

خشي

27

ve kalu

ve dediler

وَقَالُوا

قول

28

rabbena

Rabbimiz

رَبَّنَا

ربب

29

lime

niçin

لِمَ

-

30

ketebte

yazdın

كَتَبْتَ

كتب

31

aleyna

bize

عَلَيْنَا

-

32

l-kitale

savaş

الْقِتَالَ

قتل

33

levla

keşke

لَوْلَا

-

34

ehhartena

tehir etseydin/erteleseydin bizi

أَخَّرْتَنَا

اخر

35

ila

إِلَىٰ

-

36

ecelin

bir ecele/bir süreye

أَجَلٍ

اجل

37

karibin

yakın

قَرِيبٍ

قرب

38

kul

de ki

قُلْ

قول

39

metau

metası/yararlanması

مَتَاعُ

متع

40

d-dunya

dünya

الدُّنْيَا

دنو

41

kalilun

azdır

قَلِيلٌ

قلل

42

vel'ahiratu

ve ahiret

وَالْاخِرَةُ

اخر

43

hayrun

hayırlıdır

خَيْرٌ

خير

44

limeni

kimse için

لِمَنِ

-

45

tteka

takvalı oldu/sakındı

اتَّقَىٰ

وقي

46

ve la

ve

وَلَا

-

47

tuzlemune

zulmedilmez sizlere

تُظْلَمُونَ

ظلم

48

fetilen

bir fitil/bir sicim (kadar)

فَتِيلًا

فتل

570|4|77|أَلَمْ تَرَ إِلَى ٱلَّذِينَ قِيلَ لَهُمْ كُفُّوٓا۟ أَيْدِيَكُمْ وَأَقِيمُوا۟ ٱلصَّلَوٰةَ وَءَاتُوا۟ ٱلزَّكَوٰةَ فَلَمَّا كُتِبَ عَلَيْهِمُ ٱلْقِتَالُ إِذَا فَرِيقٌ مِّنْهُمْ يَخْشَوْنَ ٱلنَّاسَ كَخَشْيَةِ ٱللَّهِ أَوْ أَشَدَّ خَشْيَةً وَقَالُوا۟ رَبَّنَا لِمَ كَتَبْتَ عَلَيْنَا ٱلْقِتَالَ لَوْلَآ أَخَّرْتَنَآ إِلَىٰٓ أَجَلٍ قَرِيبٍ قُلْ مَتَٰعُ ٱلدُّنْيَا قَلِيلٌ وَٱلْءَاخِرَةُ خَيْرٌ لِّمَنِ ٱتَّقَىٰ وَلَا تُظْلَمُونَ فَتِيلًا
77. E lem tera ilâllezîne kîle lehum kuffû eydiyekum, ve ekîmus salâte ve âtûz zekât(zekâte), fe lemmâ kutibe aleyhimul kıtâlu izâ ferîkun minhum yahşevnen nâse ke haşyetillâhi ev eşedde haşyeh(haşyeten), ve kâlû rabbenâ lime ketebte aleynâl kıtâl(kıtâle), lev lâ ahhartenâ ilâ ecelin karîb(karîbin). Kul metâud dunyâ kalîl(kalîlun), vel âhıratu hayrun li menittekâ ve lâ tuzlemûne fetîlâ(fetîlen).