Şerefli Kur'an'ın Türkçe Meali; Prof. Dr. İbrahim Esinler'in teviliyle...

(Nisâ) 4:76

İman47 etmiş kimseler (ki) katlederler35 Allah yolunda331; ve kâfirlik25 etmiş kimseler (ki) katlederler35 tâğût442 yolunda; öyle ki katledin35 şeytânın29 evliyasını212; doğrusu şeytânın29 hilesi/taktiği oldu bir zaaflı.

-47-

47Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

-35-

35Öldürmek, savaşmak, zor duruma sokmak, aşırı derecede rahatsız etmek, zarar vermek.

-331-

331Yüce Allah'ın yolu olan tek tanrıcı/monoteist inanca sahip kimseleri haksız yere katleden kimselere karşı tek tanrıcıların yaptığı, sınırı aşmadan yapılan katletme.

-25-

25Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.  

-442-442Azgınlık, sınırı aşma, sınırı çiğneme, taşkınlık, tiranlık, despotluk. Din konusunda ise kutsal kitapların hükümlerinin dışına çıkma, kutsal kitaplardan taşma, kutsal kitapların çizdiği hükümleri çiğnemedir. Tevrat'ın tâğûtu Talmud'tur. Kur'an'ın tâğûtu ise hadis kitaplarıdır. -29-

29Saptıran, bozan, uzaklaştıran her şey için kullanılan bir kavramdır. En büyük şeytân İblîs'tir. Onun soyları olan, paralel evrenden kalp ve beyin hücrelerimize kuantum seviyesinde fısıldayarak insanları saptıran cinler de bir şeytândır. İnsanlardan bir kimse de şeytân olabilir. Haktan/gerçekten saptırmışsa; doğru olanı bozmuşsa, doğrudan uzaklaştırmışsa o şey Kur'an'a göre şeytândır. Kur'an'dan saptıran, Kur'an'ı anlamını bozan söylenti/hadis kitapları da birer şeytândır. Güneş'ten çıkan kozmik parçacıklar da DNA gibi organik molekülleri bozduğu için Rabbimiz tarafından şeytanlar olarak tanımlanmıştır. Bu nedenle geçtiği ayete göre anlam verilmelidir.

-212-

212Veli kelimesinin çoğulu. Veliler. Koruyan, himaye eden yakın arkadaşlar. 

null
(Nisâ) 4:76

#

Kelime

Anlam

Arapça

Kök

1

ellezine

kimseler

الَّذِينَ

-

2

amenu

iman etmiş

امَنُوا

امن

3

yukatilune

katlederler

يُقَاتِلُونَ

قتل

4

fi

 

فِي

-

5

sebili

yolunda

سَبِيلِ

سبل

6

llahi

Allah

اللَّهِ

-

7

vellezine

ve kimseler

وَالَّذِينَ

-

8

keferu

kâfirlik ettiler

كَفَرُوا

كفر

9

yukatilune

katlederler

يُقَاتِلُونَ

قتل

10

fi

 

فِي

-

11

sebili

yolunda

سَبِيلِ

سبل

12

t-taguti

tağut

الطَّاغُوتِ

طغي

13

fekatilu

öyle ki katledin

فَقَاتِلُوا

قتل

14

evliya'e

evliyasını

أَوْلِيَاءَ

ولي

15

ş-şeytani

şeytanın

الشَّيْطَانِ

شطن

16

inne

doğrusu

إِنَّ

-

17

keyde

hilesi/taktiği

كَيْدَ

كيد

18

ş-şeytani

şeytanın

الشَّيْطَانِ

شطن

19

kane

oldu

كَانَ

كون

20

deiyfen

zaaflı

ضَعِيفًا

ضعف

569|4|76|ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ يُقَٰتِلُونَ فِى سَبِيلِ ٱللَّهِ وَٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ يُقَٰتِلُونَ فِى سَبِيلِ ٱلطَّٰغُوتِ فَقَٰتِلُوٓا۟ أَوْلِيَآءَ ٱلشَّيْطَٰنِ إِنَّ كَيْدَ ٱلشَّيْطَٰنِ كَانَ ضَعِيفًا
76. Ellezîne âmenû yukâtilûne fî sebîlillâh(sebîlillâhi), vellezîne keferû yukâtilûne fî sebîlit tâgûti fe kâtilû evliyâeş şeytân(şeytâni), inne keydeş şeytâni kâne daîfâ(daîfen).