Şerefli Kur'an'ın Türkçe Meali; Prof. Dr. İbrahim Esinler'in teviliyle...

(Nisâ) 4:4
Ve verin kadınlara sadakalarını/mehirlerini485 bir (meşru) hediye (olarak); öyle ki eğer iyilik yaptılarsa sizlere ki bir şey ondan (sadakadan/mehirden); (kendi) nefis201 (-lerinden); öyle ki yiyin onu afiyet (-le); lezzet (-le).
-485-

485Kadınların nikâh öncesi kocalarından aldıkları bir güvence niteliğinde değer/karşılık. Günümüzdeki başlık parasına benzetilebilir. Yüce Allah kadınlara bunu bir hak olarak yazmıştır. Kadının kendi isteğiyle mehirden vazgeçme hakkı da vardır.

-201-

201Benlik, kişilik, öz varlık.

(Nisâ) 4:4

#

Kelime

Anlam

Arapça

Kök

1

ve atu

ve verin

وَاتُوا

اتي

2

n-nisa'e

kadınlara

النِّسَاءَ

نسو

3

sadukatihinne

sadakalarını/mehirlerini onların

صَدُقَاتِهِنَّ

صدق

4

nihleten

bir meşru hediye (olarak)

نِحْلَةً

نحل

5

fein

öyle ki eğer

فَإِنْ

-

6

tibne

iyilik yaptılarsa

طِبْنَ

طيب

7

lekum

sizlere

لَكُمْ

-

8

an

ki

عَنْ

-

9

şey'in

bir şey

شَيْءٍ

شيا

10

minhu

ondan

مِنْهُ

-

11

nefsen

nefisten

نَفْسًا

نفس

12

fekuluhu

öyle ki yiyin onu

 

فَكُلُوهُ

اكل

13

heniyen

afiyetle

هَنِيئًا

هنا

14

meriyen

lezzetle

مَرِيئًا

مرا


497|4|4|وَءَاتُوا۟ ٱلنِّسَآءَ صَدُقَٰتِهِنَّ نِحْلَةً فَإِن طِبْنَ لَكُمْ عَن شَىْءٍ مِّنْهُ نَفْسًا فَكُلُوهُ هَنِيٓـًٔا مَّرِيٓـًٔا
4. Ve âtûn nisâe sadukâtihinne nıhleh(nıhleten). Fe in tıbne lekum an şey’in minhu nefsen fe kulûhu henîen merîâ(merîan).