Şerefli Kur'an'ın Türkçe Meali; Prof. Dr. İbrahim Esinler'in teviliyle...

(Nisâ) 4:17
Ancak Allah'ın üzerine (olan) tevbe33 kimseler içindir (ki) yaparlar kötülük cahillikle489; sonra tevbe33 ederler yakından*; öyle ki işte bunlar; tevbe33 eder Allah onların üzerine; ve oldu Allah bir Alîm8; bir Hakîm9.
-33-

33Dönmek, vazgeçmek.

-489-489Bilgisiz, bihaber, bilinçsizlik, farkındalığı olmayan.-8-

8Bilen.

-9-

9Bilge/bilgelikle hükmeden.

*İçtenlikle, yakın bir zamanda. 

null
(Nisâ) 4:17

#

Kelime

Anlam

Arapça

Kök

1

innema

ancak

إِنَّمَا

-

2

t-tevbetu

tevbe etmesi

التَّوْبَةُ

توب

3

ala

üzerine

عَلَى

-

4

llahi

Allah

اللَّهِ

-

5

lillezine

kimseler içindir

لِلَّذِينَ

-

6

yea'melune

yaparlar

يَعْمَلُونَ

عمل

7

s-su'e

bir kötülük

السُّوءَ

سوا

8

bicehaletin

cahillikle

بِجَهَالَةٍ

جهل

9

summe

sonra

ثُمَّ

-

10

yetubune

tevbe ederler

يَتُوبُونَ

توب

11

min

 

مِنْ

-

12

karibin

yakından

قَرِيبٍ

قرب

13

feulaike

öyle ki işte bunlar

فَأُولَٰئِكَ

-

14

yetubu

tevbe eder

يَتُوبُ

توب

15

llahu

Allah

اللَّهُ

-

16

aleyhim

üzerilerine onların

عَلَيْهِمْ

-

17

ve kane

ve oldu

وَكَانَ

كون

18

llahu

Allah

اللَّهُ

-

19

alimen

Alim

عَلِيمًا

علم

20

hakimen

Hakîm

حَكِيمًا

حكم


510|4|17|إِنَّمَا ٱلتَّوْبَةُ عَلَى ٱللَّهِ لِلَّذِينَ يَعْمَلُونَ ٱلسُّوٓءَ بِجَهَٰلَةٍ ثُمَّ يَتُوبُونَ مِن قَرِيبٍ فَأُو۟لَٰٓئِكَ يَتُوبُ ٱللَّهُ عَلَيْهِمْ وَكَانَ ٱللَّهُ عَلِيمًا حَكِيمًا
17. İnnemât tevbetu alâllâhi lillezîne ya’melûnes sûe bi cehâletin summe yetûbûne min karîbin fe ulâike yetûbullâhu aleyhim. Ve kânallâhu alîmen hakîmâ(hakîmen).