Şerefli Kur'an'ın Türkçe Meali; Prof. Dr. İbrahim Esinler'in teviliyle...

(Nisâ) 4:146
Dışındadır kimseler (ki) tevbe33 ettiler; ve ıslah316 oldular; ve yapıştılar Allah'a; ve has kıldılar528 dinlerini Allah'a; öyle ki işte bunlar; birliktedir müminlerle27; ve yakında verecek Allah müminlere27 büyük bir ecir/karşılık.
-33-

33Dönmek, vazgeçmek.

-316-

316Düzelmek, iyileşmek.

-528-

528Tek tanrıcı/monoteist olmak. Sadece kutsal kitaplara tabi olmak. Kutsal kitaplar haricinde dinde hüküm koyucu kabul etmemek. Sadece Yüce Allah'ı çağırmak. O'nun astından hiçbir varlıktan şefaat aldatmacası gibi aracılık beklememek. Dini sadece Yüce Allah için yaşamak.

-27-

27İtimat eden/emin olan. Yüce Allah'ın varlığına O'nun evren kitabını okuyarak delillerle tanık/şahit olan. Kur'an'ın ilâhi olduğuna kanıtlarla kanaat getirmek ve Kur'an'a itimat etmek/güvenmek.   

null
(Nisâ) 4:146
null

639|4|146|إِلَّا ٱلَّذِينَ تَابُوا۟ وَأَصْلَحُوا۟ وَٱعْتَصَمُوا۟ بِٱللَّهِ وَأَخْلَصُوا۟ دِينَهُمْ لِلَّهِ فَأُو۟لَٰٓئِكَ مَعَ ٱلْمُؤْمِنِينَ وَسَوْفَ يُؤْتِ ٱللَّهُ ٱلْمُؤْمِنِينَ أَجْرًا عَظِيمًا
146. İllâllezîne tâbû ve aslehû va’tesamû billâhi ve ahlesû dînehum lillâhi fe ulâike meal mu’minîn(mu’minîne). Ve sevfe yu’tillâhul mu’minîne ecran azîmâ(azîmen).