Şerefli Kur'an'ın Türkçe Meali; Prof. Dr. İbrahim Esinler'in teviliyle...

(Nisâ) 4:142

Doğrusu münâfıklar26 aldatmaya bakarlar Allah'ı; ve (oysa) O'dur (Allah'tır) aldatan425 onları; ve dikeldikleri/ayağa kalktıkları zaman salâta5; dikeldiler/ayağa kalktılar üşengeç/umursamaz; gösteriş yaparlar insanlara; ve anmazlar Allah'ı; ancak biraz.

-26-

26İç yüzünü gizleyen. İki yüzlü. 

-425-425Kötüye yönelik aldatmaları/yanıltmaları zıt yanıltmalar/aldatmalar yaparak hayra ve iyiliğe dönüştürmesi. Yüce Allah asla kötülük etmez, planlamaz. Her zaman hayır ve iyiliğin kaynağıdır. Aldatma ve yanıltmalara karşı da tepkisiz kalmaz. Onları herkesin (aldatanların ve yanıltanları da) hayrına/iyiliğine olacak şekle dönüştürür.  -5-

5Müminlerin belirli vakitlerde (sabah ve akşam) akılla/fikirle Kur’an okuması, Kur’an dersi yaparak Kur’an’ın peşinden koşması. Akşam salâtı (Güneş’in batmasıyla başlar ve havanın tam kararmasıyla biter) ve sabah salâtı (havanın halen tam karanlık olduğu son anlarda başlar ve Güneş’in doğuşuyla biter).

(Nisâ) 4:142

  # 

     Kelime    

    Anlam    

    Arapça    

 Kök 

1

inne

doğrusu

إِنَّ

-

2

l-munafikine

münafıklar

الْمُنَافِقِينَ

نفق

3

yuhadiune

aldatmaya çalışırlar

يُخَادِعُونَ

خدع

4

llahe

Allah'ı

اللَّهَ

-

5

ve huve

ve O'dur (Allah'tır)

وَهُوَ

-

6

hadiuhum

aldatan onları

خَادِعُهُمْ

خدع

7

ve iza

ve zaman

وَإِذَا

-

8

kamu

dikeldikleri/ayağa kalktıkları

قَامُوا

قوم

9

ila

إِلَى

-

10

s-salati

salata

الصَّلَاةِ

صلو

11

kamu

dikeldiler/ayağa kalktılar

قَامُوا

قوم

12

kusala

üşengeç/umursamaz

كُسَالَىٰ

كسل

13

yura'une

gösteriş yaparlar

يُرَاءُونَ

راي

14

n-nase

insanlara

النَّاسَ

نوس

15

ve la

ve

وَلَا

-

16

yezkurune

anmazlar

يَذْكُرُونَ

ذكر

17

llahe

Allah'ı

اللَّهَ

-

18

illa

ancak

إِلَّا

-

19

kalilen

biraz

قَلِيلًا

قلل


635|4|142|إِنَّ ٱلْمُنَٰفِقِينَ يُخَٰدِعُونَ ٱللَّهَ وَهُوَ خَٰدِعُهُمْ وَإِذَا قَامُوٓا۟ إِلَى ٱلصَّلَوٰةِ قَامُوا۟ كُسَالَىٰ يُرَآءُونَ ٱلنَّاسَ وَلَا يَذْكُرُونَ ٱللَّهَ إِلَّا قَلِيلًا
142. İnnel munâfikîne yuhâdiûnallahe ve huve hâdiuhum, ve izâ kâmû ilâs salâti kâmû kusâlâ yurâunen nâse ve lâ yezkurûnallâhe illâ kalîlâ(kalîlen).