Şerefli Kur'an'ın Türkçe Meali; Prof. Dr. İbrahim Esinler'in teviliyle...

(Nisâ) 4:141
Kimseler (ki) gözetleyip beklerler sizleri; öyle ki eğer olduysa sizlere bir fetih527 Allah'tan; dediler: "Olmuyor muyuz asla sizlerle birlikte?"; ve eğer olduysa kâfirlere25 bir nasip; dediler (kâfirlere): "Asla cesaret vermiyor muyuz üzerinize ve geri durdurmuyor muyuz sizleri müminlerden27?" öyle ki Allah hükmeder aranızda kıyamet148 günü; ve asla yapmaz Allah kâfirler25 için müminlere27 karşı bir yol*.
-527-527Açmak, yol açmak, anahtarı açmak, başarı kazanmak, galebe çalmak, kazanmak, bir savaşı/mücadeleyi kazanmak. Bir kurtuluş savaşını kazanmak. Kelimenin geniş anlamı yerine haksız yere savaş çıkararak başka toprakları almak olarak anlamak asla doğru değildir. Türkçeye geçmesi daha çok yabancı toprakları ele geçirmek olarak olmuştur. -25-

25Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.  

-27-

27İtimat eden/emin olan. Yüce Allah'ın varlığına O'nun evren kitabını okuyarak delillerle tanık/şahit olan. Kur'an'ın ilâhi olduğuna kanıtlarla kanaat getirmek ve Kur'an'a itimat etmek/güvenmek.   

-148-

148Kıyam günü/dönemi/evresi. Yaratılış özelliğinin dikilmesi/ayağa kalkması; insanın yaratılış özelliği olan beynin (bedenle veya bedensiz) dikilmesi/ayağa kalkması. Ahiret evreninde bilincin avatar bedene yüklenmesiyle aktive olduğu, dirildiği gün/dönem/evre. 

*Kâfirler gerçek müminlere karşı asla zafer kazanamaz. Hiç bir yol/çıkış edinemezler.
null
(Nisâ) 4:141

#

Kelime

Anlam

Arapça

Kök

1

ellezine

kimseler (ki)

الَّذِينَ

-

2

yeterabbesune

gözetleyip beklerler

يَتَرَبَّصُونَ

ربص

3

bikum

sizleri

بِكُمْ

-

4

fein

öyle ki eğer

فَإِنْ

-

5

kane

olduysa

كَانَ

كون

6

lekum

sizlere

لَكُمْ

-

7

fethun

bir fetih

فَتْحٌ

فتح

8

mine

 

مِنَ

-

9

llahi

Allah'tan

اللَّهِ

-

10

kalu

dediler

قَالُوا

قول

11

elem

asla

أَلَمْ

-

12

nekun

olmaz mıyız

نَكُنْ

كون

13

meakum

sizlerler birlikte

مَعَكُمْ

-

14

vein

ve eğer

وَإِنْ

-

15

kane

olduysa

كَانَ

كون

16

lilkafirine

kâfirlere

لِلْكَافِرِينَ

كفر

17

nesibun

bir nasip

نَصِيبٌ

نصب

18

kalu

dediler

قَالُوا

قول

19

elem

asla 

أَلَمْ

-

20

nestehviz

cesaretlendirmez miyiz

نَسْتَحْوِذْ

حوذ

21

aleykum

sizlere

عَلَيْكُمْ

-

22

ve nemnea'kum

ve geri durdurmaz mıyız sizleri

وَنَمْنَعْكُمْ

منع

23

mine

 

مِنَ

-

24

l-mu'minine

müminlerden

الْمُؤْمِنِينَ

امن

25

fallahu

öyle ki Allah

فَاللَّهُ

-

26

yehkumu

hükmeder

يَحْكُمُ

حكم

27

beynekum

aranızda

بَيْنَكُمْ

بين

28

yevme

günü

يَوْمَ

يوم

29

l-kiyameti

kıyamet

الْقِيَامَةِ

قوم

30

velen

ve asla

وَلَنْ

-

31

yec'ale

yapmaz

يَجْعَلَ

جعل

32

llahu

Allah

اللَّهُ

-

33

lilkafirine

kâfirlere

لِلْكَافِرِينَ

كفر

34

ala

karşı

عَلَى

-

35

l-mu'minine

müminlere

الْمُؤْمِنِينَ

امن

36

sebilen

bir yol

سَبِيلًا

سبل


634|4|141|ٱلَّذِينَ يَتَرَبَّصُونَ بِكُمْ فَإِن كَانَ لَكُمْ فَتْحٌ مِّنَ ٱللَّهِ قَالُوٓا۟ أَلَمْ نَكُن مَّعَكُمْ وَإِن كَانَ لِلْكَٰفِرِينَ نَصِيبٌ قَالُوٓا۟ أَلَمْ نَسْتَحْوِذْ عَلَيْكُمْ وَنَمْنَعْكُم مِّنَ ٱلْمُؤْمِنِينَ فَٱللَّهُ يَحْكُمُ بَيْنَكُمْ يَوْمَ ٱلْقِيَٰمَةِ وَلَن يَجْعَلَ ٱللَّهُ لِلْكَٰفِرِينَ عَلَى ٱلْمُؤْمِنِينَ سَبِيلًا
141. Ellezîne yeterabbesûne bikum, fe in kâne lekum fethun minallâhi kâlû e lem nekun meakum, ve in kâne lil kâfirîne nasîbun, kâlû e lem nestahviz aleykum ve nemna’kum minel mu’minîn(mu’minîne. Fallâhu yahkumu beynekum yevmel kıyâmet(kıyâmeti). Ve len yec’alallâhu lil kâfirîne alâl mu’minîne sebîlâ(sebîlen).