Şerefli Kur'an'ın Türkçe Meali; Prof. Dr. İbrahim Esinler'in teviliyle...

(Nisâ) 4:120
Vaat eder (şeytân) onlara; ve temenni ettirir (şeytân) onlara; ve vaat eder değildir onlara şeytân29 bir aldatma dışında.
-29-

29Saptıran, bozan, uzaklaştıran her şey için kullanılan bir kavramdır. En büyük şeytân İblîs'tir. Onun soyları olan, paralel evrenden kalp ve beyin hücrelerimize kuantum seviyesinde fısıldayarak insanları saptıran cinler de bir şeytândır. İnsanlardan bir kimse de şeytân olabilir. Haktan/gerçekten saptırmışsa; doğru olanı bozmuşsa, doğrudan uzaklaştırmışsa o şey Kur'an'a göre şeytândır. Kur'an'dan saptıran, Kur'an'ı anlamını bozan söylenti/hadis kitapları da birer şeytândır. Güneş'ten çıkan kozmik parçacıklar da DNA gibi organik molekülleri bozduğu için Rabbimiz tarafından şeytanlar olarak tanımlanmıştır. Bu nedenle geçtiği ayete göre anlam verilmelidir.

null
(Nisâ) 4:120

#

Kelime

Anlam

Arapça

Kök

1

yeiduhum

vaat eder onlara

يَعِدُهُمْ

وعد

2

ve yumennihim

ve temenni ettirir

وَيُمَنِّيهِمْ

مني

3

ve ma

ve değildir

وَمَا

-

4

yeiduhumu

vaat eder onlara

يَعِدُهُمُ

وعد

5

ş-şeytanu

şeytânın

الشَّيْطَانُ

شطن

6

illa

ancak

إِلَّا

-

7

gururan

bir aldatmadır

غُرُورًا

غرر


613|4|120|يَعِدُهُمْ وَيُمَنِّيهِمْ وَمَا يَعِدُهُمُ ٱلشَّيْطَٰنُ إِلَّا غُرُورًا
120. Yeıduhum, ve yumennîhim. Ve mâ yeıduhumuş şeytânu illâ gurûrâ(gurûran).