Şerefli Kur'an'ın Türkçe Meali; Prof. Dr. İbrahim Esinler'in teviliyle...

(Nisâ) 4:110
Ve kim yapar bir kötülük ya da zulmeder257 kendi nefsine201; sonra mağfiret319 sunar Allah’a; bulur (o) Allah'ı bir Gafûr20 ve bir Rahîm2.
-257-

257Zulmeden, acımasız ve haksız davranan. En büyük zulüm Yüce Allah'a ortak koşmaktır; şirk günahını işlemektir. Yüce Allah'ın asla yetki vermediği şeyleri dinde hüküm koyucu edinmektir. En büyük zulüm resullerin deklere ettiği, beyan ettiği, okuduğu kutsal kitapları terk etmektir. Kutsal kitaplar haricinde tamamı zan olan talmud gibi, söylenti/hadis kitapları gibi kitaplara tabi olmaktır. 

-201-

201Benlik, kişilik, öz varlık.

-319-

319Bağışlama, affetme.

-20-

20Bağışlayan.

-2-

2Yüce merhameti tecelli ettiren/ortaya koyan/vücut bulduran. Bebeği için rahmetin tecelli etmiş hali olan anne rahmi gibi rahmetini tecelli ettiren/ortaya koyan/vücut bulduran.

null
(Nisâ) 4:110

#

Kelime

Anlam

Arapça

Kök

1

ve men

ve kim

وَمَنْ

-

2

yea'mel

yapar

يَعْمَلْ

عمل

3

su'en

bir kötülük

سُوءًا

سوا

4

ev

ya da

أَوْ

-

5

yezlim

zulmeder

يَظْلِمْ

ظلم

6

nefsehu

kendi nefsine

نَفْسَهُ

نفس

7

summe

sonra

ثُمَّ

-

8

yestegfiri

mağfiret sunar

يَسْتَغْفِرِ

غفر

9

llahe

Allah’a

اللَّهَ

-

10

yecidi

bulur

يَجِدِ

وجد

11

llahe

Allah'ı

اللَّهَ

-

12

gafuran

bir Gafûr

غَفُورًا

غفر

13

rahimen

ve bir Rahîm

رَحِيمًا

رحم


603|4|110|وَمَن يَعْمَلْ سُوٓءًا أَوْ يَظْلِمْ نَفْسَهُۥ ثُمَّ يَسْتَغْفِرِ ٱللَّهَ يَجِدِ ٱللَّهَ غَفُورًا رَّحِيمًا
110. Ve men ya’mel sûen ev yazlim nefsehu summe yestagfirillâhe yecidillâhe gafûran rahîmâ(rahîmen).