Şerefli Kur'an'ın Türkçe Meali; Prof. Dr. İbrahim Esinler'in teviliyle...

(Ahzâb) 33:36
Ve olmuş değildir bir mümin27 (erkeğe) ve bir mümin27 (kadına) tamamladığı zaman Allah ve resûlü700 bir emri ki olur onlara seçme/tercih emirlerinden; ve kim asilik eder Allah'a ve resûlüne700; öyle ki muhakkak dalalete128 düşmüştür apaçık bir dalalete128.
-27-

27İtimat eden/emin olan. Yüce Allah'ın varlığına O'nun evren kitabını okuyarak delillerle tanık/şahit olan. Kur'an'ın ilâhi olduğuna kanıtlarla kanaat getirmek ve Kur'an'a itimat etmek/güvenmek.   

-700-

700Yüce Allah'ın mesajı olan sadece Kur'an. Yüce Allah'la resûllerinin arası asla ayrılamaz. Muhammed resûl kendisine şerefli elçi aracılığıyla indirilen Yüce Allah'ın mesajını direkt olarak okumuştur. Resûl olarak okuduğu ayetler Yüce Allah'ı temsil ettiği için Allah ve resûlü denildiğinde sadece Kur'an anlarız. Kur'an'ın hükümleri anlarız.

-128-

128Dosdoğru yoldan (Kur'an'dan) sapmış kimseler. Sadece Kur'an demeyen herkes.

null
(Ahzâb) 33:36

#

Kelime

Anlam

Arapça

Kök

1

ve ma

ve değildir

وَمَا

-

2

kane

olmuş

كَانَ

كون

3

limu'minin

bir mümin (erkeğe)

لِمُؤْمِنٍ

امن

4

ve la

ve

وَلَا

-

5

mu'minetin

bir mümin (kadına)

مُؤْمِنَةٍ

امن

6

iza

zaman

إِذَا

-

7

kada

tamamladığı zaman

قَضَى

قضي

8

llahu

Allah

اللَّهُ

-

9

ve rasuluhu

ve resûlü

وَرَسُولُهُ

رسل

10

emran

bir emri

أَمْرًا

امر

11

en

ki

أَنْ

-

12

yekune

olur

يَكُونَ

كون

13

lehumu

onlara

لَهُمُ

-

14

l-hiyeratu

seçme

الْخِيَرَةُ

خير

15

min

 

مِنْ

-

16

emrihim

emrilerinden

أَمْرِهِمْ

امر

17

ve men

ve kim

وَمَنْ

-

18

yea'si

asilik eder

يَعْصِ

عصي

19

llahe

Allah'a

اللَّهَ

-

20

ve rasulehu

ve resûlüne

وَرَسُولَهُ

رسل

21

fekad

öyle ki muhakkak

فَقَدْ

-

22

delle

dalalete düşmüştür

ضَلَّ

ضلل

23

delalen

bir dalalete

ضَلَالًا

ضلل

24

mubinen

apaçık

مُبِينًا

بين


3567|33|36|وَمَا كَانَ لِمُؤْمِنٍ وَلَا مُؤْمِنَةٍ إِذَا قَضَى ٱللَّهُ وَرَسُولُهُۥٓ أَمْرًا أَن يَكُونَ لَهُمُ ٱلْخِيَرَةُ مِنْ أَمْرِهِمْ وَمَن يَعْصِ ٱللَّهَ وَرَسُولَهُۥ فَقَدْ ضَلَّ ضَلَٰلًا مُّبِينًا
36. Ve mâ kâne li mu’minin ve lâ mu’minetin izâ kadallâhu ve resûluhu emren en yekûne lehumul hıyeretu min emrihim, ve men ya’sıllâhe ve resûlehu fe kad dalle dalâlen mubînâ(mubînen).