Şerefli Kur'an'ın Türkçe Meali; Prof. Dr. İbrahim Esinler'in teviliyle...

(Ahzâb) 33:22
Ve ne zaman ki gördüler* müminler27 birlikleri**; dediler: "Bu vaat ettiğidir bizlere Allah'ın ve resûlünün700; ve doğru söylemiş Allah ve resûlü700"; ve ziyade etmiş değildi (bu) onlara bir iman47 ve bir teslimiyet dışında.
-27-

27İtimat eden/emin olan. Yüce Allah'ın varlığına O'nun evren kitabını okuyarak delillerle tanık/şahit olan. Kur'an'ın ilâhi olduğuna kanıtlarla kanaat getirmek ve Kur'an'a itimat etmek/güvenmek.   

-700-

700Yüce Allah'ın mesajı olan sadece Kur'an. Yüce Allah'la resûllerinin arası asla ayrılamaz. Muhammed resûl kendisine şerefli elçi aracılığıyla indirilen Yüce Allah'ın mesajını direkt olarak okumuştur. Resûl olarak okuduğu ayetler Yüce Allah'ı temsil ettiği için Allah ve resûlü denildiğinde sadece Kur'an anlarız. Kur'an'ın hükümleri anlarız.

-47-

47Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

*Düşman birlikleri gidiyorlar, geri çekiliyorlar.

**Düşman birlikleri.

null
(Ahzâb) 33:22

#

Kelime

Anlam

Arapça

Kök

1

velemma

ve ne zaman ki

وَلَمَّا

-

2

raa

gördü

رَأَى

راي

3

l-mu'minune

müminler

الْمُؤْمِنُونَ

امن

4

l-ehzabe

birlikleri

الْأَحْزَابَ

حزب

5

kalu

dediler

قَالُوا

قول

6

haza

bu

هَٰذَا

-

7

ma

 

مَا

-

8

veadena

vaat ettiğidir bizlere

وَعَدَنَا

وعد

9

llahu

Allah'ın

اللَّهُ

-

10

ve rasuluhu

ve resulünün

وَرَسُولُهُ

رسل

11

ve sadeka

ve doğru söyledi

وَصَدَقَ

صدق

12

llahu

Allah

اللَّهُ

-

13

ve rasuluhu

ve resûlü

وَرَسُولُهُ

رسل

14

ve ma

ve değildi

وَمَا

-

15

zadehum

ziyade etmiş onlara 

زَادَهُمْ

زيد

16

illa

dışında

إِلَّا

-

17

imanen

bir imanı

إِيمَانًا

امن

18

ve teslimen

ve  bir teslimiyeti

وَتَسْلِيمًا

سلم


3553|33|22|وَلَمَّا رَءَا ٱلْمُؤْمِنُونَ ٱلْأَحْزَابَ قَالُوا۟ هَٰذَا مَا وَعَدَنَا ٱللَّهُ وَرَسُولُهُۥ وَصَدَقَ ٱللَّهُ وَرَسُولُهُۥ وَمَا زَادَهُمْ إِلَّآ إِيمَٰنًا وَتَسْلِيمًا
22. Ve lemmâ real mu’minûnel ahzâbe kâlû hâzâ mâ vaadenallâhu ve resûluhu ve sadakallâhu ve resûluhu ve mâ zâdehum illâ îmânen ve teslîmâ(teslîmen).