Şerefli Kur'an'ın Türkçe Meali; Prof. Dr. İbrahim Esinler'in teviliyle...

(Âl-i İmrân) 3:97
Ondadır beyanlı352 ayetler237; İbrahim'in makamı448 (-nda); ve kim girdi ona (makama), olmuştur o (kimse) emin447; ve Allah’adır (Allah içindir) insanlar üzerine beyt/ev446 haccı327* kimseye (ki) güç yetirebildi onun üzerine bir yol**; ve kim kâfirlik25 etti; öyle ki doğrusu Allah alemlerden Ganiyy’dir106.
-352-

352Apaçık deklere edilmiş, bildirilmiş, kanıtlı/delilli olarak ortaya çıkmış.

-237-

237Ayet kelimesi gösterge, işaret, kanıt, mucize anlamındadır. Çoğul olarak kullanıldığında Yüce Allah'ın varlığına kanıt olacak muhteşem mucizeleri işaret eder. Evrenin kendisi içindeki her şeyle Yüce Allah'ın ayetlerindendir. Evren kitabını bilimsel olarak okuyanlar Yüce Allah'ın bu ayetlerine tanıklık ederler.  

-448-448İbrahim'in dini öğretisi olan tek tanrıcı din için yaratılış özelliği olan beynin ayağa kalkma/dikelme yeri. Bilincin ayağa kalktığı, dik durduğu yer.-447-

447Emin kelimesi şüphenin ortadan kalktığı durumları işaret eder. Türkçede 'Bunun doğru olduğuna emin misin?' deriz. Sadece kutsal kitap öğretilerinin yapıldığı bu evde olanlar delillerle yapılan hac/tartışma sonrası ikna olarak tek tanrıcı olurlar. Yüce Allah'ın varlığı ve birliği konusunda emin olurlar. Şüpheleri kaybolur. Kutsal kitapların Yüce Allah katından geldiğine kesin emin olurlar. 

-446-

446Kur'an'a göre kendisine kitap indirilen ilk nebi İbrahim'dir. İbrahim'e indirilen bu kutsal kitabın öğrenilmesi ve öğretilmesi için inşa edilen ilk ev. Bu evde insanlar salât ettiler. Vakitli bir şekilde (sabah-akşam) İbrahim'e indirilen kitabı çalıştılar. Ders yaptılar. Tek tanrıcı oldular.  

  

-327-327Kur'an ayetlerinin delillerle tartışıldığı, öğrenildiği; belirlenmiş bir mekanda ve zamanda gerçekleştirilen, önceden duyurusu yapılan toplanma, bir araya gelme; kongre. -25-

25Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.  

-106-

106Zengin.

*İbrahim'e indirilen kutsal kitapla. Kur'an'ın özünü içeren.

**Yöntem, ilerleyiş şekli.

null
(Âl-i İmrân) 3:97

#

Kelime

Anlam

Arapça

Kök

1

fihi

ondadır

فِيهِ

-

2

ayatun

ayetler

ايَاتٌ

ايي

3

beyyinatun

beyanatlı

بَيِّنَاتٌ

بين

4

mekamu

makamın

مَقَامُ

قوم

5

ibrahime

İbrahim'in

إِبْرَاهِيمَ

-

6

ve men

ve kim

وَمَنْ

-

7

dehalehu

girdi ona

دَخَلَهُ

دخل

8

kane

oldu

كَانَ

كون

9

aminen

emin

امِنًا

امن

10

velillahi

ve Allah’adır (içindir)

وَلِلَّهِ

-

11

ala

üzerinde

عَلَى

-

12

n-nasi

insanlar

النَّاسِ

نوس

13

hiccu

hacc

حِجُّ

حجج

14

l-beyti

beyte/eve

الْبَيْتِ

بيت

15

meni

kim

مَنِ

-

16

stetaa

güç yetirebildi

اسْتَطَاعَ

طوع

17

ileyhi

üzerine onun

إِلَيْهِ

-

18

sebilen

bir yol

سَبِيلًا

سبل

19

ve men

ve kim

وَمَنْ

-

20

kefera

kâfirlik etti

كَفَرَ

كفر

21

feinne

öyle ki doğrusu

فَإِنَّ

-

22

llahe

Allah

اللَّهَ

-

23

ganiyyun

Ganiyy’dir

غَنِيٌّ

غني

24

ani

 

عَنِ

-

25

l-aalemine

alemlerden

الْعَالَمِينَ

علم

390|3|97|فِيهِ ءَايَٰتٌۢ بَيِّنَٰتٌ مَّقَامُ إِبْرَٰهِيمَ وَمَن دَخَلَهُۥ كَانَ ءَامِنًا وَلِلَّهِ عَلَى ٱلنَّاسِ حِجُّ ٱلْبَيْتِ مَنِ ٱسْتَطَاعَ إِلَيْهِ سَبِيلًا وَمَن كَفَرَ فَإِنَّ ٱللَّهَ غَنِىٌّ عَنِ ٱلْعَٰلَمِينَ
97. Fîhi âyâtun beyyinâtun makâmu ibrâhîm(ibrâhîme), ve men dahalehu kâne âminâ(âminen), ve lillâhi alen nâsi hiccul beyti menistetâa ileyhi sebîlâ(sebîlen), ve men kefere fe innallâhe ganiyyun anil âlemîn(âlemîne).