Şerefli Kur'an'ın Türkçe Meali; Prof. Dr. İbrahim Esinler'in teviliyle...

(Âl-i İmrân) 3:73
"Ve iman47 etmeyin kimse dışında (ki) tabi oldu sizin dininize122"; de ki: "Doğrusu doğru yola kılavuz Allah'ın doğru yola kılavuzlamasıdır"; ki verilir birine misli/benzeri sizlere verilenin* ya da hac376 ederler sizlere Rabbinizin4 indinde/katında; de ki: "Doğrusu fazl202 Allah'ın elindedir; verir onu dilediği kimseye; ve Allah Vâsi’dir297; Alîm’dir8."
-47-

47Akılcı delillerle/kanıtlarla emin olma.

-122-

122Bir grup insanın bir ilâhtan veya ilâhlardan (doğa üstü güç veya güçler) gelmiş olduğuna inandığı emir ve yasakların bütünü. Dine tabi olan insanlar inandıkları dinin kuralları ile yaşarlar.

-376-376Delillerle tartışma.-4-

4Efendi, komuta eden.

-202-

202İyi olan şeylerde fazlalıklı olmak, fazlalaştırmak, daha fazlaya sahip olmak, daha fazla yapmak.   

-297-

297Genişleten, enginleştiren, hacim kazandırarak büyüten.

-8-

8Bilen.

*Tevrat ve İncîl'in.
null
(Âl-i İmrân) 3:73

#

Kelime

Anlam

Arapça

Kök

1

ve la

 

وَلَا

-

2

tu'minu

ve iman etmeyin

تُؤْمِنُوا

امن

3

illa

dışında

إِلَّا

-

4

limen

kimse

لِمَنْ

-

5

tebia

tabi oldu

تَبِعَ

تبع

6

dinekum

sizin dininize

دِينَكُمْ

دين

7

kul

de ki

قُلْ

قول

8

inne

doğrusu

إِنَّ

-

9

l-huda

doğru yola kılavuz

الْهُدَىٰ

هدي

10

huda

doğru yol kılavuzlamasıdır

هُدَى

هدي

11

llahi

Allah'ın

اللَّهِ

-

12

en

ki

أَنْ

-

13

yu'ta

verilir

يُؤْتَىٰ

اتي

14

ehadun

birine

أَحَدٌ

احد

15

misle

misli/benzeri

مِثْلَ

مثل

16

ma

 

مَا

-

17

utitum

verilenin sizlere

أُوتِيتُمْ

اتي

18

ev

ya da

أَوْ

-

19

yuhaccukum

hac ederler sizlere

يُحَاجُّوكُمْ

حجج

20

inde

indinde/katında

عِنْدَ

عند

21

rabbikum

Rabbinizin

رَبِّكُمْ

ربب

22

kul

de ki

قُلْ

قول

23

inne

doğrusu

إِنَّ

-

24

l-fedle

fazl/lütuf

الْفَضْلَ

فضل

25

biyedi

elindedir

بِيَدِ

يدي

26

llahi

Allah'ın

اللَّهِ

-

27

yu'tihi

verir onu

يُؤْتِيهِ

اتي

28

men

kimseye

مَنْ

-

29

yeşa'u

dilediği

يَشَاءُ

شيا

30

vallahu

ve Allah

وَاللَّهُ

-

31

vasiun

Vâsi’dir

وَاسِعٌ

وسع

32

alimun

Alim’dir

عَلِيمٌ

علم

366|3|73|وَلَا تُؤْمِنُوٓا۟ إِلَّا لِمَن تَبِعَ دِينَكُمْ قُلْ إِنَّ ٱلْهُدَىٰ هُدَى ٱللَّهِ أَن يُؤْتَىٰٓ أَحَدٌ مِّثْلَ مَآ أُوتِيتُمْ أَوْ يُحَآجُّوكُمْ عِندَ رَبِّكُمْ قُلْ إِنَّ ٱلْفَضْلَ بِيَدِ ٱللَّهِ يُؤْتِيهِ مَن يَشَآءُ وَٱللَّهُ وَٰسِعٌ عَلِيمٌ
73. Ve lâ tu’minû illâ li men tebia dînekum, kul innel hudâ hudallâhi en yu’tâ ehadun misle mâ ûtîtum ev yuhâccûkum inde rabbikum, kul innel fadla bi yedillâh(yedillâhi), yu’tîhi men yeşâ’(yeşâu), vallâhu vâsiun alîm(alîmun).