Şerefli Kur'an'ın Türkçe Meali; Prof. Dr. İbrahim Esinler'in teviliyle...

(Âl-i İmrân) 3:7

O ki indirdi sana kitabı*; ondan (kitaptan) ayetler muhkemlenmiştir392; onlar (muhkemlenmiş ayetler) anasıdır** kitabın*; ve diğerleri (diğer ayetler) müteşabihlerdir90; öyle ki ancak kalplerinde bir eğrilik (olan) kimseler; öyle ki tabi olurlar ondan (kitaptan) müteşabihleşene90; aranandır (o kimse) fitne332; ve (fitneyi) aranandır (o kimse) onun (kitabın) tevilinde401; ve bilir değildir onun (kitabın) tevilini401 Allah ve ilimde derinleşenler/sağlam kök salanlar dışında; derler: "İman390 ettik ona (kitaba); hepsi Rabbimiz katındandır/indindendir"; zikreder/hatırlar değildir mantık sahipleri haricinde.

-392-392Belirli bir hüküm içeren, tevili apaçık ortada olacak şekilde tek bir anlamı işaret eden ayetler. -90-

90Birbirine benzer.

-332-332Ayartarak doğru yoldan saptırmak.-401-401Yorumlamak, mana vermek, anlamlandırmak.-390-390İntikam sahibi, öç sahibi.

*Kur'an'ı.

**Ana yasasıdır. Omurgasıdır.  

(Âl-i İmrân) 3:7

#

Kelime

Anlam

Arapça

Kök

1

huve

O

هُوَ

-

2

llezi

ki

الَّذِي

-

3

enzele

indirdi

أَنْزَلَ

نزل

4

aleyke

sana

عَلَيْكَ

-

5

l-kitabe

kitabı

الْكِتَابَ

كتب

6

minhu

ondan

مِنْهُ

-

7

ayatun

ayetler

ايَاتٌ

ايي

8

muhkematun

muhkemleşmiştirler

مُحْكَمَاتٌ

حكم

9

hunne

onlar

هُنَّ

-

10

ummu

anasıdır

أُمُّ

امم

11

l-kitabi

kitabın

الْكِتَابِ

كتب

12

ve uharu

ve diğerleri

وَأُخَرُ

اخر

13

muteşabihatun

müteşabihtirler

مُتَشَابِهَاتٌ

شبه

14

feemma

öyle ki ancak

فَأَمَّا

-

15

ellezine

kimseler

الَّذِينَ

-

16

fi

 

فِي

-

17

kulubihim

kalblerinde

قُلُوبِهِمْ

قلب

18

zeygun

eğrilik

زَيْغٌ

زيغ

19

feyettebiune

öyle ki tabi olurlar

فَيَتَّبِعُونَ

تبع

20

ma

 

مَا

-

21

teşabehe

müteşabihleşmişe

تَشَابَهَ

شبه

22

minhu

ondan (kitaptan)

مِنْهُ

-

23

btiga'e

arananlardır

ابْتِغَاءَ

بغي

24

l-fitneti

fitne

الْفِتْنَةِ

فتن

25

vebtiga'e

ve arananlardır

وَابْتِغَاءَ

بغي

26

te'vilihi

tevilinde onun (kitabın)

تَأْوِيلِهِ

اول

27

ve ma

ve değildir

وَمَا

-

28

yea'lemu

bilir

يَعْلَمُ

علم

29

te'vilehu

tevilini onun (kitabın)

تَأْوِيلَهُ

اول

30

illa

ancak

إِلَّا

-

31

llahu

Allah

اللَّهُ

-

32

ve rrasihune

ve kök salanlar

وَالرَّاسِخُونَ

رسخ

33

fi

 

فِي

-

34

l-ilmi

ilimde

الْعِلْمِ

علم

35

yekulune

derler

يَقُولُونَ

قول

36

amenna

iman ettik

امَنَّا

امن

37

bihi

ona (kitaba)

بِهِ

-

38

kullun

hepsi

كُلٌّ

كلل

39

min

 

مِنْ

-

40

indi

indindendir/katındandır

عِنْدِ

عند

41

rabbina

Rabbimiz

رَبِّنَا

ربب

42

ve ma

ve değildir

وَمَا

-

43

yezzekkeru

zikreder

يَذَّكَّرُ

ذكر

44

illa

dışında

إِلَّا

-

45

ulu

sahipleri

أُولُو

اول

46

l-elbabi

mantık

الْأَلْبَابِ

لبب

300|3|7|هُوَ ٱلَّذِىٓ أَنزَلَ عَلَيْكَ ٱلْكِتَٰبَ مِنْهُ ءَايَٰتٌ مُّحْكَمَٰتٌ هُنَّ أُمُّ ٱلْكِتَٰبِ وَأُخَرُ مُتَشَٰبِهَٰتٌ فَأَمَّا ٱلَّذِينَ فِى قُلُوبِهِمْ زَيْغٌ فَيَتَّبِعُونَ مَا تَشَٰبَهَ مِنْهُ ٱبْتِغَآءَ ٱلْفِتْنَةِ وَٱبْتِغَآءَ تَأْوِيلِهِۦ وَمَا يَعْلَمُ تَأْوِيلَهُۥٓ إِلَّا ٱللَّهُ وَٱلرَّٰسِخُونَ فِى ٱلْعِلْمِ يَقُولُونَ ءَامَنَّا بِهِۦ كُلٌّ مِّنْ عِندِ رَبِّنَا وَمَا يَذَّكَّرُ إِلَّآ أُو۟لُوا۟ ٱلْأَلْبَٰبِ
7. Huvellezî enzele aleykel kitâbe minhu âyâtun muhkemâtun hunne ummul kitâbi ve uharu muteşâbihât(muteşâbihâtun), fe emmellezîne fî kulûbihim zeygun fe yettebiûne mâ teşâbehe minhubtigâel fitneti vebtigâe te’vîlih(te’vîlihi), ve mâ ya’lemu te’vîlehû illâllâh(illâllâhu), ver râsihûne fîl ilmi yekûlûne âmennâ bihî, kullun min indi rabbinâ, ve mâ yezzekkeru illâ ulûl elbâb(elbâbi).