Şerefli Kur'an'ın Türkçe Meali; Prof. Dr. İbrahim Esinler'in teviliyle...

(Âl-i İmrân) 3:56
Öyle ki kâfirlik25 etmiş kimselere gelince; öyle ki azap ederim426 onlara şiddetli bir azap (-la) dünyada ve ahirette*; ve yoktur onlara hiçbir yardımcı.
-25-

25Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.  

-426-

426Yüce Allah azabı hak etmiş nefsi azaptan kurtarmayarak azap eder. Nefis kendine zulmetmiş ve kendine azap etmiştir. Yüce Allah durup dururken bir nefse azap edici asla değildir.  

*Kâfirlik etmiş kimselerin azabı dünyada başlar. Ahirette devam eder.
null
(Âl-i İmrân) 3:56

#

Kelime

Anlam

Arapça

Kök

1

feemma

öyle ki gelince

فَأَمَّا

-

2

ellezine

kimselere

الَّذِينَ

-

3

keferu

kâfirlik etmiş

كَفَرُوا

كفر

4

feuazzibuhum

öyle ki azap ederim onlara

فَأُعَذِّبُهُمْ

عذب

5

azaben

bir azap

عَذَابًا

عذب

6

şediden

şiddetli

شَدِيدًا

شدد

7

fi

 

فِي

-

8

d-dunya

dünyada

الدُّنْيَا

دنو

9

vel'ahirati

ve ahirette

وَالْاخِرَةِ

اخر

10

ve ma

ve yoktur

وَمَا

-

11

lehum

onlara

لَهُمْ

-

12

min

 

مِنْ

-

13

nasirine

yardımcılardan

نَاصِرِينَ

نصر

349|3|56|فَأَمَّا ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ فَأُعَذِّبُهُمْ عَذَابًا شَدِيدًا فِى ٱلدُّنْيَا وَٱلْءَاخِرَةِ وَمَا لَهُم مِّن نَّٰصِرِينَ
56. Fe emmellezîne keferû fe uazzibuhum azâben şedîden fîd dunyâ vel âhıreti, ve mâ lehum min nâsirîn(nâsirîne).