Şerefli Kur'an'ın Türkçe Meali; Prof. Dr. İbrahim Esinler'in teviliyle...

(Âl-i İmrân) 3:44
İşte bu; haberlerindendir gaybın/bilinmeyenin; vahyettik603 onu sana; ve olmuş değildin onların yanında attıkları zaman kalemlerini hangisi onların kefil olur (diye) Meryem'e; ve olmuş değildin onların yanında hasımlaştıkları/tartıştıkları zaman.
-603-603Yüce Allah'ın bir resûl/elçi göndererek ya da ilham ettirerek ya da bir perde arkasından kullarından dilediğine ilettiği her türlü mesajdır. Bu mesaj illa ki tüm insanları ilgilendiren ayetler olmaz. Örneğin resûl Musa'nın annesine Yüce Allah oğlunun durumu hakkında vahy etmiştir; mesaj iletmiştir. Kutsal kitapların ayetleri de aynı şekilde vahy edilir. Ancak bunlar Yüce Allah'ın tüm insanlara rahmetinden gönderdiği kurtuluş reçetesi olduğu için kitaplaşması sağlanmıştır. Bizleri ilgilendiren, ahiret evreninde sınava tabi tutulacağımız vahiy işte bu kutsal kitaplardır. Sadece kutsal kitaplar. Şu an elimizde şerefli Kur'an var. Bu şerefli Kur'an'a tabi olduğumuzda mutlak ki  Yüce Allah'ın vahyine tabi olmuş oluruz.
null
(Âl-i İmrân) 3:44

#

Kelime

Anlam

Arapça

Kök

1

zalike

işte bu

ذَٰلِكَ

-

2

min

 

مِنْ

-

3

enba'i

haberlerindendir

أَنْبَاءِ

نبا

4

l-gaybi

gaybın/bilinmeyenin

الْغَيْبِ

غيب

5

nuhihi

vahyettik onu

نُوحِيهِ

وحي

6

ileyke

sana

إِلَيْكَ

-

7

ve ma

ve değildin

وَمَا

-

8

kunte

olmuş

كُنْتَ

كون

9

ledeyhim

yanlarında onların

لَدَيْهِمْ

-

10

iz

zaman

إِذْ

-

11

yulkune

attıkları

يُلْقُونَ

لقي

12

eklamehum

kalemlerini

أَقْلَامَهُمْ

قلم

13

eyyuhum

onların hangisi

أَيُّهُمْ

-

14

yekfulu

kefil olur

يَكْفُلُ

كفل

15

meryeme

Meryem'e

مَرْيَمَ

-

16

ve ma

ve değildin

وَمَا

-

17

kunte

olmuş

كُنْتَ

كون

18

ledeyhim

onların yanında

لَدَيْهِمْ

-

19

iz

zaman

إِذْ

-

20

yehtesimune

hasımlaştıkları/tartıştıkları

يَخْتَصِمُونَ

خصم


337|3|44|ذَٰلِكَ مِنْ أَنۢبَآءِ ٱلْغَيْبِ نُوحِيهِ إِلَيْكَ وَمَا كُنتَ لَدَيْهِمْ إِذْ يُلْقُونَ أَقْلَٰمَهُمْ أَيُّهُمْ يَكْفُلُ مَرْيَمَ وَمَا كُنتَ لَدَيْهِمْ إِذْ يَخْتَصِمُونَ
44. Zâlike min enbâil gaybi nûhîhi ileyk(ileyke), ve mâ kunte ledeyhim iz yulkûne eklâmehum eyyuhum yekfulu meryeme, ve mâ kunte ledeyhim iz yahtesımûn(yahtesımûne).