Şerefli Kur'an'ın Türkçe Meali; Prof. Dr. İbrahim Esinler'in teviliyle...

(Âl-i İmrân) 3:20
Öyle ki eğer hac376 ederlerse sana; öyleyse de ki: "Teslim ettim yüzümü Allah'a; ve bana tabi olmuş kimse (de teslim etti yüzünü Allah'a)"; ve de ki kendilerine kitap verilmişlere135 ve ümmilere277: "Teslim oldunuz mu sizler?"; öyle ki eğer teslim oldularsa öyle ki muhakkak doğru yola kılavuzlandılar; ve eğer yüz çevirdilerse öyle ki sanadır ancak belagat/duyurma399; ve Allah kullarını görendir.
-376-376Delillerle tartışma.-135-

135Hristiyanlar ve Yahudiler başta olmak üzere Kur'an öncesi kendilerine kitap verilmiş olan topluluklar. 

-277-

277Kutsal kitapları anlayarak okumayan ya da okuyamayan. Günümüzde kendilerini müslüman sanan milyarlarca insan kendi dillerinde okuma yazmaya sahip olsalar da Kur'an'a ümmidirler. Kur'an'ı anlamadan yüzünden okuyanların hepsi ümmidir. Kur'an'ın anladığı dilde tercümesini okuyanlar ümmi sınıfına girmezler.  

-399-399Tartışma/hac ancak delillerle yapılır. Dileyen iman eder, dileyen inkar eder. İman etmeyerek sırtını dönenlere yani kâfirlere ya da müşriklere hiçbir şey yapılmaz. Gerçek Kur'an müminlerine düşen ancak bir duyurmadır. Daha fazlası asla değildir. Duyurma dışında insanları zorlamak Kur'an ayetlerini örtmek, ayetlere uymamak, ayetleri yalanlamak demektir.
(Âl-i İmrân) 3:20

#

Kelime

Anlam

Arapça

Kök

1

fein

öyle ki eğer

فَإِنْ

-

2

haccuke

hacc ederlerse sana

حَاجُّوكَ

حجج

3

fekul

öyle ki de ki

فَقُلْ

قول

4

eslemtu

teslim ettim

أَسْلَمْتُ

سلم

5

vechiye

yüzümü

وَجْهِيَ

وجه

6

lillahi

Allah'a

لِلَّهِ

-

7

ve meni

ve kimse

وَمَنِ

-

8

ttebeani

tabi oldu bana

اتَّبَعَنِ

تبع

9

ve kul

ve de ki

وَقُلْ

قول

10

lillezine

kendilerine

لِلَّذِينَ

-

11

utu

verildiler

أُوتُوا

اتي

12

l-kitabe

kitap

الْكِتَابَ

كتب

13

vel'ummiyyine

ve ümmilere

وَالْأُمِّيِّينَ

امم

14

eeslemtum

teslim oldunuz mu sizler

أَأَسْلَمْتُمْ

سلم

15

fein

öyle ki eğer

فَإِنْ

-

16

eslemu

teslim oldularsa

أَسْلَمُوا

سلم

17

fekadi

öyle ki muhakkak

فَقَدِ

-

18

htedev

doğru yola kılavuzlandılar

اهْتَدَوْا

هدي

19

vein

ve eğer

وَإِنْ

-

20

tevellev

sırt çevirdilerse

تَوَلَّوْا

ولي

21

feinnema

öyle ki ancak

فَإِنَّمَا

-

22

aleyke

sanadır

عَلَيْكَ

-

23

l-belagu

belagat/duyurma

الْبَلَاغُ

بلغ

24

vallahu

ve Allah

وَاللَّهُ

-

25

besirun

görendir

بَصِيرٌ

بصر

26

bil-ibadi

kullarını

بِالْعِبَادِ

عبد

313|3|20|فَإِنْ حَآجُّوكَ فَقُلْ أَسْلَمْتُ وَجْهِىَ لِلَّهِ وَمَنِ ٱتَّبَعَنِ وَقُل لِّلَّذِينَ أُوتُوا۟ ٱلْكِتَٰبَ وَٱلْأُمِّيِّۦنَ ءَأَسْلَمْتُمْ فَإِنْ أَسْلَمُوا۟ فَقَدِ ٱهْتَدَوا۟ وَّإِن تَوَلَّوْا۟ فَإِنَّمَا عَلَيْكَ ٱلْبَلَٰغُ وَٱللَّهُ بَصِيرٌۢ بِٱلْعِبَادِ
20. Fe in hâccûke fe kul eslemtu vechiye lillâhi ve menittebean(menittebeani), ve kul lillezîne ûtûl kitâbe vel ummiyyîne e eslemtum, fe in eslemû fe kadihtedev, ve in tevellev fe innemâ aleykel belâg(belâgu), vallâhu basîrun bil ibâd(ibâdi).