Şerefli Kur'an'ın Türkçe Meali; Prof. Dr. İbrahim Esinler'in teviliyle...

(Âl-i İmrân) 3:191

Kimseler (ki) anarlar Allah'ı dikelenler/ayaktalar (olarak); ve oturan (olarak); ve yanlarına üzerine (olarak); ve fikir yürütürler göklerin162 ve yerin yaratılışına; Rabbimiz4! Yaratmış değilsin bunu boşuna; Subhân'sın7 sen; öyle ki sakındır bizleri ateş azabından.

-162-

162Kur’an’a göre gök kavramı başımızı göğe çevirip baktığımızda gördüğümüz veya göremediğimiz her şeyi kapsar. Çoğul olarak gökler de çok sayıda gök içeren yapıları işaret etmek için kullanılır. Evren tekil olarak bir göktür. Bu gök içindeki her bir yer de göktür. Örnek; galaksinin içindeki bir bulutsu da bir göktür. Bu nedenle gökler çok sayıda gök içeren evrenimizi işaret eder.

-4-

4Efendi, komuta eden.

-7-

7Tüm isimlerini/sıfatlarını tecelli ettiren.

(Âl-i İmrân) 3:191

  # 

     Kelime    

    Anlam    

    Arapça    

 Kök 

1

ellezine

kimseler

الَّذِينَ

-

2

yezkurune

anarlar

يَذْكُرُونَ

ذكر

3

llahe

Allah'ı

اللَّهَ

-

4

kiyamen

dikelenler/ayaktalar

قِيَامًا

قوم

5

ve kuuden

ve oturan

وَقُعُودًا

قعد

6

ve ala

ve üzerine

وَعَلَىٰ

-

7

cunubihim

yanlarına

جُنُوبِهِمْ

جنب

8

ve yetefekkerune

ve fikir yürütürler

وَيَتَفَكَّرُونَ

فكر

9

fi

فِي

-

10

halki

yaratılışına

خَلْقِ

خلق

11

s-semavati

göklerin

السَّمَاوَاتِ

سمو

12

vel'erdi

ve yerin

وَالْأَرْضِ

ارض

13

rabbena

Rabbimiz

رَبَّنَا

ربب

14

ma

değilsin

مَا

-

15

halekte

yaratmış

خَلَقْتَ

خلق

16

haza

bunu

هَٰذَا

-

17

batilen

boşuna

بَاطِلًا

بطل

18

subhaneke

subhânsın sen

سُبْحَانَكَ

سبح

19

fekina

öyle ki sakındır bizleri

فَقِنَا

وقي

20

azabe

azabından

عَذَابَ

عذب

21

n-nari

ateş

النَّارِ

نور

484|3|191|ٱلَّذِينَ يَذْكُرُونَ ٱللَّهَ قِيَٰمًا وَقُعُودًا وَعَلَىٰ جُنُوبِهِمْ وَيَتَفَكَّرُونَ فِى خَلْقِ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ رَبَّنَا مَا خَلَقْتَ هَٰذَا بَٰطِلًا سُبْحَٰنَكَ فَقِنَا عَذَابَ ٱلنَّارِ
191. Ellezîne yezkurûnallâhe kıyâmen ve kuûden ve alâ cunûbihim ve yetefekkerûne fî halkıs semâvâti vel ard(ardı), rabbenâ mâ halakte hâzâ bâtılâ(bâtılan), subhâneke fekınâ azâben nâr(nârı).