Şerefli Kur'an'ın Türkçe Meali; Prof. Dr. İbrahim Esinler'in teviliyle...

(Âl-i İmrân) 3:184
Öyle ki eğer yalanladılarsa seni; öyle ki muhakkak yalanlandı resûller418 senden önce (ki) geldiler beyanatlarla352; ve zeburla477; ve nurlu* kitapla**.
-418-418Elçi. Bir görev ya da amaç için gönderilen. Aracı edilen. Yüce Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçer.  -352-

352Apaçık deklere edilmiş, bildirilmiş, kanıtlı/delilli olarak ortaya çıkmış.

-477-

477Taş/kil yazıt. Kil tabletler. Üzerine çivi yazısı yazılmış ve sonrası pişirilerek taş haline getirilmiş yazıtlar. Anlarız ki kutsal kitaplar öncesi Yüce Allah insanlara üzerinde çivi yazısı olan tabletler göndermiş. Resûller Yüce Allah'tan aldıkları vahyi taş tabletler üzerine yazmışlar. 3:184 ayetinde nurlu kitap öncesi zikredilmesi taş yazıtların parşömenlerden oluşan kitaplardan daha önce gönderildiğini düşündürür.

*Aydınlık veren.

**Kutsal kitaplar.

null
(Âl-i İmrân) 3:184

#

Kelime

Anlam

Arapça

Kök

1

fein

öyle ki eğer

فَإِنْ

-

2

kezzebuke

yalanladılarsa seni

كَذَّبُوكَ

كذب

3

fekad

öyle ki muhakkak

فَقَدْ

-

4

kuzzibe

yalanlandı

كُذِّبَ

كذب

5

rusulun

resuller

رُسُلٌ

رسل

6

min

 

مِنْ

-

7

kablike

senden önce

قَبْلِكَ

قبل

8

ca'u

geldiler

جَاءُوا

جيا

9

bil-beyyinati

beyanatlarla

بِالْبَيِّنَاتِ

بين

10

ve zzuburi

ve zeburla

وَالزُّبُرِ

زبر

11

velkitabi

ve kitabı

وَالْكِتَابِ

كتب

12

l-muniri

nurlu

الْمُنِيرِ

نور

477|3|184|فَإِن كَذَّبُوكَ فَقَدْ كُذِّبَ رُسُلٌ مِّن قَبْلِكَ جَآءُو بِٱلْبَيِّنَٰتِ وَٱلزُّبُرِ وَٱلْكِتَٰبِ ٱلْمُنِيرِ
184. Fe in kezzebûke fe kad kuzzibe rusulun min kablike câu bil beyyinâti vez zuburi vel kitâbil munîr(munîri).