Şerefli Kur'an'ın Türkçe Meali; Prof. Dr. İbrahim Esinler'in teviliyle...

(Âl-i İmrân) 3:180
Ve sanmasın kimseler (ki) cimrilik ederler Allah’ın onlara verdiğine kendi fazlından202 (ki) o hayırdır onlara; evet! o (cimrilik ettikleri) şerdir onlara; kıyamet günü148 takılacak boyunlarına onların kendisiyle cimrilik ettikleri; ve Allah’adır göklerin162 ve yerin mirası; ve Allah yaptıklarınıza haberdardır.
-202-

202İyi olan şeylerde fazlalıklı olmak, fazlalaştırmak, daha fazlaya sahip olmak, daha fazla yapmak.   

-148-

148Kıyam günü/dönemi/evresi. Yaratılış özelliğinin dikilmesi/ayağa kalkması; insanın yaratılış özelliği olan beynin (bedenle veya bedensiz) dikilmesi/ayağa kalkması. Ahiret evreninde bilincin avatar bedene yüklenmesiyle aktive olduğu, dirildiği gün/dönem/evre. 

-162-

162Kur’an’a göre gök kavramı başımızı göğe çevirip baktığımızda gördüğümüz veya göremediğimiz her şeyi kapsar. Çoğul olarak gökler de çok sayıda gök içeren yapıları işaret etmek için kullanılır. Evren tekil olarak bir göktür. Bu gök içindeki her bir yer de göktür. Örnek; galaksinin içindeki bir bulutsu da bir göktür. Bu nedenle gökler çok sayıda gök içeren evrenimizi işaret eder.

null
(Âl-i İmrân) 3:180

#

Kelime

Anlam

Arapça

Kök

1

ve la

ve

وَلَا

-

2

yehsebenne

sanmasın

يَحْسَبَنَّ

حسب

3

ellezine

kimseler

الَّذِينَ

-

4

yebhalune

cimrilik ederler

يَبْخَلُونَ

بخل

5

bima

 

بِمَا

-

6

atahumu

verdiğine onlara

اتَاهُمُ

اتي

7

llahu

Allah’ın

اللَّهُ

-

8

min

 

مِنْ

-

9

fedlihi

kendi fazlından

فَضْلِهِ

فضل

10

huve

o

هُوَ

-

11

hayran

hayırdır

خَيْرًا

خير

12

lehum

onlara

لَهُمْ

-

13

bel

Evet!

بَلْ

-

14

huve

o

هُوَ

-

15

şerrun

şerdir

شَرٌّ

شرر

16

lehum

onlara

لَهُمْ

-

17

seyutavvekune

takılacak boyunlarına onların

سَيُطَوَّقُونَ

طوق

18

ma

 

مَا

-

19

behilu

cimrilik ettikleri

بَخِلُوا

بخل

20

bihi

onunla

بِهِ

-

21

yevme

günü

يَوْمَ

يوم

22

l-kiyameti

kıyamet

الْقِيَامَةِ

قوم

23

velillahi

ve Allah’adır

وَلِلَّهِ

-

24

mirasu

mirası

مِيرَاثُ

ورث

25

s-semavati

göklerin

السَّمَاوَاتِ

سمو

26

vel'erdi

ve yerin

وَالْأَرْضِ

ارض

27

vallahu

ve Allah

وَاللَّهُ

-

28

bima

 

بِمَا

-

29

tea'melune

yaptıklarınıza

تَعْمَلُونَ

عمل

30

habirun

haberdardır

خَبِيرٌ

خبر

473|3|180|وَلَا يَحْسَبَنَّ ٱلَّذِينَ يَبْخَلُونَ بِمَآ ءَاتَىٰهُمُ ٱللَّهُ مِن فَضْلِهِۦ هُوَ خَيْرًا لَّهُم بَلْ هُوَ شَرٌّ لَّهُمْ سَيُطَوَّقُونَ مَا بَخِلُوا۟ بِهِۦ يَوْمَ ٱلْقِيَٰمَةِ وَلِلَّهِ مِيرَٰثُ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ وَٱللَّهُ بِمَا تَعْمَلُونَ خَبِيرٌ
180. Ve lâ yahsebennellezîne yebhalûne bi mâ âtâhumullâhu min fadlıhî huve hayran lehum, bel huve şerrun lehum se yutavvekûne mâ bahilû bihî yevmel kıyâmeh(kıyâmeti), ve lillâhi mîrâsus semâvâti vel ard(ardı), vallâhu bi mâ ta’melûne habîr(habîrun).