Şerefli Kur'an'ın Türkçe Meali; Prof. Dr. İbrahim Esinler'in teviliyle...

(Âl-i İmrân) 3:151
Atacağız kalplerine kâfirlik25 etmiş kimselerin terör/korku/panik; şirk71 koştuklarından (dolayı) Allah'a; kendisine* bir sultan/yetki asla indirmediği (-yle); ve sığınakları onların ateştir; ve ne perişandır zalimlerin257 meskeni.
-25-

25Örten, gizleyen, kapatan. Bir çiftçi tohumu toprağa gömüp üzerini kapatırsa tohuma kafirlik etmiş olur. Ayette kullanım yerine göre anlam alır. Kur'an'da genel olarak gerçeği/hakkı örtüp gizlemek olarak kullanılır. Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını örten/kapatan/etkisizleştirenler de kâfirdirler.  

-71-

71Ortaklaştırmak, ortak etmek. Yüce Allah hükmü (Kur'an) ile birlikte O'nun astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kutsal kitapların astından dinde hüküm koyucular edinmek. Kur'an'ın dışında dinde kitaplar edinmek.

-257-

257Zulmeden, acımasız ve haksız davranan. En büyük zulüm Yüce Allah'a ortak koşmaktır; şirk günahını işlemektir. Yüce Allah'ın asla yetki vermediği şeyleri dinde hüküm koyucu edinmektir. En büyük zulüm resullerin deklere ettiği, beyan ettiği, okuduğu kutsal kitapları terk etmektir. Kutsal kitaplar haricinde tamamı zan olan talmud gibi, söylenti/hadis kitapları gibi kitaplara tabi olmaktır. 

*Kutsal kitaplar haricinde dinde hüküm koyucu her şey. Talmud, Pavlus'un yazıları, Kütüb-i Sitte, Riyâzu's Sâlihîn, Kütüb-i Erba’a vb. Yetki sadece Kur'an'dadır.


null
(Âl-i İmrân) 3:151

#

Kelime

Anlam

Arapça

Kök

1

senulki

atacağız

سَنُلْقِي

لقي

2

fi

 

 

-

3

kulubi

kalblerine

قُلُوبِ

قلب

4

ellezine

kimselerin

الَّذِينَ

-

5

keferu

kâfirlik ettiler

كَفَرُوا

كفر

6

r-rua'be

terör/korku/panik

الرُّعْبَ

رعب

7

bima

 

بِمَا

-

8

eşraku

şirk koştuklarından

أَشْرَكُوا

شرك

9

billahi

Allah'a

بِاللَّهِ

-

10

ma

 

مَا

-

11

lem

asla

لَمْ

-

12

yunezzil

indirmediğine

يُنَزِّلْ

نزل

13

bihi

ona

بِهِ

-

14

sultanen

bir sultan/yetki

سُلْطَانًا

سلط

15

ve me'vahumu

ve sığınakları onların

وَمَأْوَاهُمُ

اوي

16

n-naru

ateştir

النَّارُ

نور

17

ve bi'se

ve perişan

وَبِئْسَ

باس

18

mesva

mesken

مَثْوَى

ثوي

19

z-zalimine

zalimlerin

الظَّالِمِينَ

ظلم

444|3|151|سَنُلْقِى فِى قُلُوبِ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ ٱلرُّعْبَ بِمَآ أَشْرَكُوا۟ بِٱللَّهِ مَا لَمْ يُنَزِّلْ بِهِۦ سُلْطَٰنًا وَمَأْوَىٰهُمُ ٱلنَّارُ وَبِئْسَ مَثْوَى ٱلظَّٰلِمِينَ
151. Se nulkî fî kulûbillezîne keferûr ru’be bimâ eşrakû billâhi mâ lem yunezzil bihî sultânâ(sultânen), ve me’vâhumun nâr(nâru), ve bi’se mesvez zâlimîn(zâlimîne).