Şerefli Kur'an'ın Türkçe Meali; Prof. Dr. İbrahim Esinler'in teviliyle...

(Âl-i İmrân) 3:15
De ki: "Haber vereyim mi sizlere bunlardan hayırlısını? Rablerinin4 indinde/katında takvalı21 olmuş kimseleredir cennetler; akar onun (cennetin) altından nehirler; ölümsüzlerdir185 orada (cennette); ve (vardır) tertemiz eşler184; ve Allah’tan bir rıza; ve Allah görendir kullarını."
-4-

4Efendi, komuta eden.

-21-

21Sakınmak, çekinmek. Kur'an'da en çok Yüce Allah'ın hoşnut olmayacağı şeylerden, Kur'an'ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmayı, uzak durmayı işaret eder.

-185-

185Hâlidûn, ölümsüz, ölmeyen. Cennet evrenleri var olduğu sürece ölmeyen. Cehennem evreni var olduğu sürece ölmeyen. 

-184-

184Ezvâcun; ahiret evreninde cinsiyetin mevcut olacağını şerefli Kur'an'dan öğreniyoruz. Cennetlere girmiş olan kimselere verilen, o kimseye özel olan, sadece o kimseyle bağlantı kuran, o kimsenin cinsiyetine uygun olarak verilecek olan varlıklar. Bu varlıklar eşleri olan kimselere sevginin/şefkatin en üst seviyesinde bir bağlantıyla bağlı olacaklardır.      

(Âl-i İmrân) 3:15

#

Kelime

Anlam

Arapça

Kök

1

kul

de ki

قُلْ

قول

2

e'unebbiukum

haber vereyim mi sizlere

أَؤُنَبِّئُكُمْ

نبا

3

bihayrin

hayırlısını

بِخَيْرٍ

خير

4

min

 

مِنْ

-

5

zalikum

bunlardan

ذَٰلِكُمْ

-

6

lillezine

kimseler için

لِلَّذِينَ

-

7

ttekav

takvalı oldular

اتَّقَوْا

وقي

8

inde

indinde/katında

عِنْدَ

عند

9

rabbihim

Rablerinin

رَبِّهِمْ

ربب

10

cennatun

cennetler

جَنَّاتٌ

جنن

11

tecri

akar

تَجْرِي

جري

12

min

 

مِنْ

-

13

tehtiha

altından onun (cennetin)

تَحْتِهَا

تحت

14

l-enharu

nehirler

الْأَنْهَارُ

نهر

15

halidine

ölümsüzler

خَالِدِينَ

خلد

16

fiha

orada (cennette)

فِيهَا

-

17

ve ezvacun

ve eşler

وَأَزْوَاجٌ

زوج

18

mutahheratun

tertemiz

مُطَهَّرَةٌ

طهر

19

ve ridvanun

ve bir rıza

وَرِضْوَانٌ

رضو

20

mine

 

مِنَ

-

21

llahi

Allah’tan

اللَّهِ

-

22

vallahu

ve Allah

وَاللَّهُ

-

23

besirun

görendir

بَصِيرٌ

بصر

24

bil-ibadi

kullarını

بِالْعِبَادِ

عبد

308|3|15|قُلْ أَؤُنَبِّئُكُم بِخَيْرٍ مِّن ذَٰلِكُمْ لِلَّذِينَ ٱتَّقَوْا۟ عِندَ رَبِّهِمْ جَنَّٰتٌ تَجْرِى مِن تَحْتِهَا ٱلْأَنْهَٰرُ خَٰلِدِينَ فِيهَا وَأَزْوَٰجٌ مُّطَهَّرَةٌ وَرِضْوَٰنٌ مِّنَ ٱللَّهِ وَٱللَّهُ بَصِيرٌۢ بِٱلْعِبَادِ
15. Kul e unebbiukum bi hayrın min zâlikum, lillezînettekav inde rabbihim cennâtun tecrî min tahtıhel enhâru hâlidîne fîhâ ve ezvâcun mutahharatun ve rıdvânun minallâh(minallâhi), vallâhu basîrun bil ıbâd(ıbâdi).